Double İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Double İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Double kelimesi, çift anlamına gelir.

1. I ordered a double espresso this morning. (Bu sabah çift espresso sipariş ettim.)
2. She won the game with a double fault from her opponent. (Rakibinin çift hata yapmasıyla oyunu kazandı.)
3. The recipe calls for a double serving of sugar. (Tarif, çift porsiyon şeker istiyor.)
4. I need a double dose of medicine to feel better. (Daha iyi hissetmek için çift doz ilaca ihtiyacım var.)
5. He scored a double goal in the match. (Maçta çift gol attı.)
6. She has a double major in biology and chemistry. (Biyoloji ve kimya dalında çift ana dal yapmış.)
7. The restaurant offers a double burger with fries. (Restoran, patates kızartması ile çift burger sunuyor.)
8. The movie theater has a double feature tonight. (Sinema, bu akşam çift özellikli bir film gösterimi yapıyor.)
9. He wears a double-breasted suit to formal events. (Resmi etkinliklerde çift düğmeli bir takım elbise giyer.)
10. The company reported a double-digit growth in profits. (Şirket, karlılıkta çift haneli bir büyüme bildirdi.)
11. The gymnast performed a double backflip. (Jimnastikçi çift salto yaptı.)
12. The musician played a double bass in the jazz band. (Müzisyen caz grubunda kontrabas çaldı.)
13. I had a double scoop of ice cream for dessert. (Tatlı için çift toplu dondurma yedim.)
14. The hotel room had a double bed and a sofa. (Otel odasında çift kişilik yatak ve kanepe vardı.)
15. The building has double doors for security. (Bina güvenliği için çift kapılı.)
16. She won a double victory in both singles and doubles matches. (Tekler ve çiftler maçlarında çift zafer kazandı.)
17. The company offers a double warranty on all products. (Şirket, tüm ürünlerinde çift garanti sunar.)
18. The computer has a double processor for faster performance. (Daha hızlı performans için bilgisayarın çift işlemcisi var.)
19. The athlete set a new record in the double hurdles race. (Sporcu, çift engelli yarışında yeni bir rekor kırdı.)
20. The store is having a sale on all double items. (Mağaza, tüm çift ürünlerde indirim yapıyor.)

Devam etmek için örnek cümleler:

1. He requested a double shot of whiskey in his drink. (İçeceğinde çift ölçek viski istedi.)
2. The book is printed in double columns for easier reading. (Kitap, daha kolay okunması için çift sütunlu olarak basılmış.)
3. The car has double airbags for safety. (Araç, güvenlik için çift hava yastığına sahip.)
4. The concert was a double bill featuring two famous bands. (Konser, iki ünlü grubun yer aldığı çift programdı.)
5. She ordered a double cheese pizza for dinner. (Akşam yemeği için çift peynirli pizza sipariş etti.)
6. The museum has a double exhibit of paintings and sculptures. (Müze, resimler ve heykellerin çift sergisine sahip.)
7. The athlete won a double gold medal in the Olympics. (Sporcu, Olimpiyatlarda çift altın madalya kazandı.)
8. He has a double identity as both a businessman and a spy. (Hem iş adamı hem de casus olarak çift kimliği var.)
9. The hotel room has a double occupancy rate for couples. (Çiftler için çift kişilik doluluk oranına sahip otel odası.)
10. The recipe calls for double cream in the sauce. (Sos için çift krema isteyen tarif.)
11. The city has a double-decker bus for sightseeing tours. (Gezi turları için çift katlı otobüsü olan şehir.)
12. The musician played a double reed instrument in the orchestra. (Müzisyen, orkestrada çift kamışlı bir enstrüman çaldı.)
13. The company announced a double dividend for shareholders. (Şirket, hissedarlar için çift temettü açıkladı.)
14. The bike has double suspension for a smoother ride. (Daha rahat bir sürüş için bisiklette çift süspansiyon var.)
15. She won a double award for both acting and directing. (Hem oyunculuk hem de yönetmenlik için çift ödül kazandı.)
16. The athlete completed a double triathlon. (Sporcu çift triatlonu tamamladı.)
17. The store offers a double coupon discount for certain products. (Bazı ürünler için çift kupon indirimi sunan mağaza.)
18. The building has a double elevator system for faster transport. (Daha hızlı taşıma için binada çift asansör sistemi var.)
19. The company offers a double loyalty points program for frequent customers. (Sık müşteriler için çift sadakat puanı programı sunan şirket.)
20. The bed has a double mattress for extra comfort. (Ekstra rahatlık için yatağın çift yatağı var.)