Doll İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Doll İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Doll (Oyuncak Bebek)

Doll kelimesi Türkçe’de “oyuncak bebek” anlamına gelmektedir. İngilizce cümlelerde sıklıkla kullanılmaktadır. Aşağıda, doll kelimesinin İngilizce cümlelerde kullanımına örnekler verilmiştir.

1. She has a collection of dolls from around the world. (Dünya çapındaki bebek koleksiyonuna sahip.)
2. The little girl loves to play with her dolls. (Küçük kız oyuncak bebekleriyle oynamayı sever.)
3. The doll has a pretty dress and matching shoes. (Oyuncak bebek güzel bir elbise ve uyumlu ayakkabıları var.)
4. He bought his daughter a doll for her birthday. (Kızının doğum günü için bir oyuncak bebek satın aldı.)
5. The dollhouse is filled with tiny furniture and accessories. (Oyuncak bebek evi, küçük mobilyalar ve aksesuarlarla dolu.)
6. She always wanted a porcelain doll when she was a child. (Çocukken her zaman bir porselen bebek istedi.)
7. The little girl dressed her doll in a princess costume. (Küçük kız prenses kostümüne giydirilen oyuncak bebek.)
8. The doll’s eyes closed when she laid it down. (Oyuncak bebek yatırıldığında gözleri kapandı.)
9. The antique doll was worth a lot of money. (Antika bebek çok para etti.)
10. She spent hours making clothes for her doll. (Oyuncak bebek için saatlerce kıyafet dikti.)
11. The doll’s hair was a tangled mess. (Oyuncak bebeğin saçı karışık bir düğüm halindeydi.)
12. The little girl cried when she lost her favorite doll. (Küçük kız favori oyuncak bebeğini kaybettiğinde ağladı.)
13. The dollhouse had a kitchen, bedroom, and living room. (Oyuncak bebek evinde mutfak, yatak odası ve oturma odası vardı.)
14. The doll had a voice that said different phrases. (Oyuncak bebek, farklı ifadeler söyleyen bir sesi vardı.)
15. She kept her doll on a shelf in her room. (Oyuncak bebek odasındaki bir rafta duruyordu.)
16. The little girl gave her doll a name and talked to it like a real baby. (Küçük kız oyuncak bebek için bir isim verdi ve gerçek bir bebek gibi onunla konuştu.)
17. The doll’s dress was stained from being played with outside. (Oyuncak bebek el ile dışarıda oynandığı için elbisesi lekeliydi.)
18. She had a collection of porcelain dolls that were very fragile. (Çok kırılgan olan porselen bebek koleksiyonu vardı.)
19. The doll was missing an arm from years of wear and tear. (Yıllarca kullanımdan dolayı oyuncak bebekten bir kol eks

19. The doll was missing an arm from years of wear and tear. (Yıllarca kullanımdan dolayı oyuncak bebekten bir kol eksikti.)
20. The little girl carried her doll with her everywhere she went. (Küçük kız her gittiği yere oyuncak bebeğiyle birlikte taşıdı.)

Overall, dolls are a popular toy among children and collectors alike. They come in many shapes and sizes, from simple rag dolls to high-tech interactive dolls with realistic movements and features. Dolls can provide entertainment, comfort, and even education for children as they engage in imaginative play and role-playing activities. Additionally, collecting dolls can be a fascinating hobby that brings joy and satisfaction to those who appreciate their beauty and historical significance.