Overawe İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Overawe İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Overawe Nedir?

Overawe, korkutmak veya yıldırmak için güç veya etki kullanmak anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

1. The teacher overawed the students with his stern expression. (Öğretmen sert ifadesiyle öğrencileri yıldırdı.)
2. The dictator overawed the citizens with his army. (Diktatör ordusuyla vatandaşları yıldırdı.)
3. The huge waves overawed the sailors. (Dev dalgalar denizcileri korkuttu.)
4. The boss overawed his employees with his angry voice. (Patron öfkeli sesiyle çalışanlarını korkuttu.)
5. The tiger’s roar overawed the visitors at the zoo. (Kaplanın kükreyişi hayvanat bahçesi ziyaretçilerini korkuttu.)
6. The presence of the president overawed the audience. (Cumhurbaşkanının varlığı seyircileri korkuttu.)
7. The tall buildings overawed the small town. (Yüksek binalar küçük kasabayı korkuttu.)
8. The loud thunder overawed the children. (Yüksek gürültülü gök gürültüsü çocukları korkuttu.)
9. The opponent’s strong performance overawed the tennis player. (Rakibin güçlü performansı tenis oyuncusunu yıldırdı.)
10. The dark clouds overawed the hikers on the mountain. (Karartılmış bulutlar dağcıları korkuttu.)
11. The strong arguments of the prosecutor overawed the jury. (Savcının güçlü argümanları jüriyi korkuttu.)
12. The haunted house overawed the teenagers. (Perili ev gençleri korkuttu.)
13. The military might of the enemy overawed the small nation. (Düşmanın askeri gücü küçük ülkeyi korkuttu.)
14. The size of the elephant overawed the visitors at the circus. (Filin büyüklüğü sirki ziyaretçilerini korkuttu.)
15. The politician’s charisma overawed the crowd. (Politikacının karizması kalabalığı korkuttu.)
16. The new job responsibilities overawed the employee. (Yeni iş sorumlulukları çalışanı korkuttu.)
17. The harsh reality of the situation overawed the idealistic young activist. (Durumun sert gerçekliği genç idealist aktivisti korkuttu.)
18. The darkness of the forest overawed the camping group. (Ormanın karanlığı kamp yapmak için giden grubu korkuttu.)
19. The intensity of the storm overawed the coastal residents. (Fırtınanın şiddeti sahil sakinlerini korkuttu.)
20. The presence of the celebrity overawed the fans. (Ünlünün varlığı hayranları korkuttu.)

Türkçe Karşılıklı Örnek Cümleler:

1. The teacher overawed the students with his stern expression. (Öğretmen sert ifadesiyle öğrencileri yıldırdı.)
2. The dictator overawed the citizens with his army. (Diktatör ordusuyla vatandaşları korkuttu.)
3. The huge waves overawed the sailors. (Dev dalgalar denizcileri korkuttu.)
4. The boss overawed his employees with his angry voice. (Patron öfkeli sesiyle çalışanlarını korkuttu.)
5. The tiger’s roar overawed the visitors at the zoo. (Kaplanın kükreyişi hayvanat bahçesi ziyaretçilerini korkuttu.)
6. The presence of the president overawed the audience. (Cumhurbaşkanının varlığı seyircileri korkuttu.)
7. The tall buildings overawed the small town. (Yüksek binalar küçük kasabayı korkuttu.)
8. The loud thunder overawed the children. (Yüksek gürültülü gök gürültüsü çocukları korkuttu.)
9. The opponent’s strong performance overawed the tennis player. (Rakibin güçlü performansı tenis oyuncusunu yıldırdı.)
10. The dark clouds overawed the hikers on the mountain. (Karartılmış bulutlar dağcıları korkuttu.)
11. The strong arguments of the prosecutor overawed the jury. (Savcının güçlü argümanları jüriyi korkuttu.)
12. The haunted house overawed the teenagers. (Perili ev gençleri korkuttu.)
13. The military might of the enemy overawed the small nation. (Düşmanın askeri gücü küçük ülkeyi korkuttu.)
14. The size of the elephant overawed the visitors at the circus. (Filin büyüklüğü sirki ziyaretçilerini korkuttu.)
15. The politician’s charisma overawed the crowd. (Politikacının karizması kalabalığı korkuttu.)
16. The new job responsibilities overawed the employee. (Yeni iş sorumlulukları çalışanı korkuttu.)
17. The harsh reality of the situation overawed the idealistic young activist. (Durumun sert gerçekliği genç idealist aktivisti korkuttu.)
18. The darkness of the forest overawed the camping group. (Ormanın karanlığı kamp yapmak için giden grubu korkuttu.)
19. The intensity of the storm overawed the coastal residents. (Fırtınanın şiddeti sahil sakinlerini korkuttu.)
20. The presence of the celebrity overawed the fans. (Ünlünün varlığı hayranları korkuttu.)