Doable İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Doable İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Doable

Doable, “yapılabilir” anlamına gelir ve bir şeyin yapılabilir olduğunu veya mümkün olduğunu ifade eder.

Örnek cümleler:

  1. It’s a tough task, but I believe it’s doable. (Bu zor bir görev, ama yapılabilir olduğuna inanıyorum.)
  2. The project seems doable within the given timeframe. (Proje, verilen zaman çerçevesi içinde yapılabilir görünüyor.)
  3. Learning a new language is doable with dedication and practice. (Yeni bir dil öğrenmek, özveri ve pratikle yapılabilir.)
  4. Running a marathon is a challenge, but it’s doable with proper training. (Maraton koşmak bir meydan okuma, ancak uygun eğitimle yapılabilir.)
  5. I think finishing this book by tomorrow is doable. (Yarına kadar bu kitabı bitirmenin yapılabilir olduğunu düşünüyorum.)
  6. Passing the exam may be difficult, but it’s definitely doable. (Sınavı geçmek zor olabilir, ancak kesinlikle yapılabilir.)
  7. We have a lot of work to do, but it’s all doable if we stay focused. (Yapacak çok işimiz var, ancak odaklanırsak hepsi yapılabilir.)
  8. The hike to the summit is challenging, but it’s doable for experienced hikers. (Zirveye tırmanış zorlu, ancak deneyimli yürüyüşçüler için yapılabilir.)
  9. Starting your own business is a daunting task, but it’s doable with the right resources. (Kendi işinizi kurmak korkutucu bir görev olabilir, ancak doğru kaynaklarla yapılabilir.)
  10. Completing the project on time will be tough, but it’s doable if we work efficiently. (Projenin zamanında tamamlanması zor olacak, ancak verimli çalışırsak yapılabilir.)
  11. Learning to play an instrument is a lifelong pursuit, but it’s doable with consistent practice. (Bir enstrüman çalmayı öğrenmek ömür boyu bir takip gerektirir, ancak tutarlı bir şekilde pratik yapılırsa yapılabilir.)
  12. Building a successful career takes time and effort, but it’s doable with persistence. (Başarılı bir kariyer inşa etmek zaman ve çaba gerektirir, ancak kararlılıkla yapılabilir.)
  13. Moving to a new country can be challenging, but it’s doable with proper planning. (Yeni bir ülkeye taşınmak zor olabilir, ancak uygun planlama ile yapılabilir.)
  14. Maintaining a healthy lifestyle requires discipline, but it’s doable with dedication. (Sağlıklı bir yaşam tarzını sürdürmek disiplin gerektirir, ancak özveri ile yapılabilir.)
  15. Climbing a mountain is a difficult task, but it’s doable for experienced climbers. (Bir dağa tırmanmak zor bir iş, ancak deneyimli dağcılar için yapılabilir.)
  16. Writing a novel is a daunting task, but it’s doable with

consistent effort and creativity. (Bir roman yazmak korkutucu bir görev olabilir, ancak tutarlı çaba ve yaratıcılıkla yapılabilir.)
17. Getting in shape may seem impossible, but it’s doable with a healthy diet and regular exercise. (Forma girmek imkansız gibi görünebilir, ancak sağlıklı beslenme ve düzenli egzersizle yapılabilir.)

  1. Reaching a difficult goal requires determination, but it’s doable with perseverance. (Zor bir hedefe ulaşmak kararlılık gerektirir, ancak azimle yapılabilir.)
  2. Completing a complex puzzle can be challenging, but it’s doable with patience and focus. (Karmaşık bir bulmacayı tamamlamak zor olabilir, ancak sabırla ve odaklanarak yapılabilir.)
  3. Redecorating a room can be time-consuming, but it’s doable with a clear plan and some creativity. (Bir odayı yeniden dekore etmek zaman alıcı olabilir, ancak açık bir plan ve biraz yaratıcılıkla yapılabilir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.