Divide İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Divide İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Divide kelimesinin anlamı

Divide kelimesi Türkçe’de “bölmek, ayırmak” gibi anlamlara gelir. Bir bütünü parçalara ayırmak veya ayrı birimlere bölmek anlamında kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. I need to divide this cake into eight equal pieces. (Bu pastayı sekiz eşit parçaya bölmeliyim.)
2. The river divides the city in half. (Nehir şehri ikiye ayırır.)
3. She wants to divide her time between work and family. (O, iş ve ailesi arasında zamanını bölmek istiyor.)
4. We need to divide the tasks evenly among the team members. (Görevleri takım üyeleri arasında eşit olarak bölmeliyiz.)
5. He divided his fortune between his two children. (O, servetini iki çocuğu arasında böldü.)
6. The teacher will divide the class into groups for the project. (Öğretmen proje için sınıfı gruplara ayıracak.)
7. You should divide the money you have wisely. (Sahip olduğun parayı akıllıca bölmelisin.)
8. The book is divided into chapters. (Kitap bölümlere ayrılmış.)
9. The country is divided into states. (Ülke eyaletlere bölünmüş.)
10. He couldn’t decide how to divide the property after the divorce. (Boşanmadan sonra mülkiyeti nasıl böleceğine karar veremedi.)
11. Let’s divide the cost of the dinner among us. (Akşam yemeğinin masrafını aramızda bölüşelim.)
12. The company will divide the profits equally among the shareholders. (Şirket karını hissedarlar arasında eşit olarak bölecek.)
13. The political issue has divided the country. (Siyasi konu ülkeyi ikiye böldü.)
14. The test is divided into two parts. (Test iki kısma ayrılmış.)
15. The project manager will divide the work among the team members. (Proje yöneticisi işi takım üyeleri arasında bölecek.)
16. The students will divide into teams for the group project. (Öğrenciler grup projesi için takımlara ayrılacak.)
17. The field was divided into four equal parts for the game. (Saha, oyuna dört eşit parçaya ayrıldı.)
18. The population is divided between urban and rural areas. (Nüfus, kentsel ve kırsal bölgeler arasında bölünmüştür.)
19. The political parties are divided on the issue. (Siyasi partiler konuda bölünmüş durumda.)
20. The committee will divide the budget for the project. (Komite proje için bütçeyi bölecek.)

Örnek Cümleler (devam):

21. The teacher asked the students to divide themselves into pairs. (Öğretmen öğrencilerin kendilerini çiftlere ayırmalarını istedi.)
22. The company decided to divide the marketing department into two teams. (Şirket, pazarlama departmanını iki takıma ayırmaya karar verdi.)
23. She divided her closet into sections for different types of clothing. (O, gardırobunu farklı kıyafet türleri için bölümlere ayırdı.)
24. The workers will divide the workload to finish the project on time. (İşçiler, projeyi zamanında bitirmek için iş yükünü bölecekler.)
25. The cake was divided among the guests at the party. (Pastalar, partiye katılan misafirlere bölündü.)
26. The city council voted to divide the city into new districts. (Şehir konseyi, şehri yeni bölgelere ayırmak için oy kullandı.)
27. The basketball team needs to divide their playing time fairly among the players. (Basketbol takımı, oyuncular arasında oynama süresini adil şekilde bölmeli.)
28. She divided her attention between two important tasks. (O, iki önemli görev arasında dikkatini böldü.)
29. The judge will divide the estate according to the will. (Hakim, iradeye göre mülkü bölüştürecek.)
30. The project manager divided the budget into different categories. (Proje yöneticisi bütçeyi farklı kategorilere ayırdı.)