Outlying İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Outlying İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Outlying Nedir?

Outlying, bir topluluk veya bölgede diğerlerinden farklılık gösteren, uzak veya sıra dışı olan anlamına gelir.

Örnek cümleler:

  1. The outlying village was difficult to reach by car. (Uzak köy, arabayla ulaşması zordu.)
  2. The outlying neighborhoods are usually less developed than the city center. (Uzak mahalleler genellikle şehir merkezinden daha az gelişmiştir.)
  3. The outlying regions of the country are often overlooked by tourists. (Ülkenin uzak bölgeleri turistler tarafından sık sık göz ardı edilir.)
  4. The outlying islands are home to some of the rarest species on Earth. (Uzak adalar, dünyadaki en nadir türlerin bazılarına ev sahipliği yapar.)
  5. The outlying areas of the city are prone to flooding during heavy rain. (Şehrin uzak bölgeleri, şiddetli yağışlarda sık sık su baskınına uğrar.)
  6. The outlying farm was abandoned after the owner passed away. (Uzak çiftlik, sahibinin vefatından sonra terk edildi.)
  7. The outlying regions of the continent have unique cultural traditions. (Kıtanın uzak bölgeleri benzersiz kültürel geleneklere sahiptir.)
  8. The outlying districts of the city have a higher crime rate than the center. (Şehrin uzak semtleri, merkezden daha yüksek bir suç oranına sahiptir.)
  9. The outlying mountain ranges are a popular destination for hikers. (Uzak dağ sıraları, yürüyüşçüler için popüler bir destinasyondur.)
  10. The outlying suburbs are connected to the city center by a new metro line. (Uzak banliyöler, yeni bir metro hattıyla şehir merkezine bağlanmıştır.)
  11. The outlying regions of the state have been hit hard by the recent economic downturn. (Eyaletin uzak bölgeleri, son ekonomik durgunluktan olumsuz etkilendi.)
  12. The outlying properties are often sold at a lower price than those in the city center. (Uzak mülkler, şehir merkezindekilerden daha düşük bir fiyata satılır.)
  13. The outlying neighborhoods have a stronger sense of community than the city center. (Uzak mahalleler, şehir merkezinden daha güçlü bir topluluk duygusuna sahiptir.)
  14. The outlying villages are known for their traditional crafts and textiles. (Uzak köyler, geleneksel el sanatları ve tekstilleriyle tanınır.)
  15. The outlying regions of the country have unique geological formations. (Ülkenin uzak bölgeleri benzersiz jeolojik oluşumlara sahiptir.)
  16. The outlying districts of the city have a lower cost of living than the center. (Şehrin uzak semtleri, merkezden daha düşük bir yaşam m

aliyetine sahiptir.)
17. The outlying areas of the park offer stunning views of the surrounding landscape. (Parkın uzak bölgeleri, çevredeki manzaraları izlemek için muhteşem bir fırsat sunar.)

  1. The outlying regions of the country are home to many endangered species. (Ülkenin uzak bölgeleri, birçok tehlike altındaki türe ev sahipliği yapar.)
  2. The outlying islands are only accessible by boat or plane. (Uzak adalara sadece tekne veya uçakla erişilebilir.)
  3. The outlying communities often have limited access to healthcare services. (Uzak topluluklar genellikle sağlık hizmetlerine sınırlı erişime sahiptir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.