Divergence İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Divergence İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Divergence Nedir?


Divergence, ayrılma veya farklılaşma anlamına gelir. Matematikte, bir dizi veya fonksiyonun farklılaşması sonucunda ayrışması veya dağılması anlamına gelir.

Örnek cümleler:

  1. The divergence between the two political parties is getting wider. (İki siyasi parti arasındaki ayrım giderek artıyor.)
  2. The company’s profits showed a divergence from the previous quarter. (Şirketin karı önceki çeyreğe göre farklılaşma gösterdi.)
  3. The divergence of opinions among the team members caused delays in the project. (Ekip üyeleri arasındaki fikir ayrılıkları, projede gecikmelere neden oldu.)
  4. The divergence of the river created a beautiful landscape. (Nehirdeki ayrılma, güzel bir manzara yarattı.)
  5. The stock prices showed a significant divergence from the market average. (Hisse senedi fiyatları, piyasa ortalamasından önemli ölçüde ayrıldı.)
  6. The divergence of interests between the two countries led to a breakdown in negotiations. (İki ülke arasındaki çıkar ayrılıkları, müzakerelerin çökmesine neden oldu.)
  7. The divergence of the light rays caused a rainbow to form. (Işığın ayrılması, gökkuşağı oluşmasına sebep oldu.)
  8. The novel’s plot divergence from the original story disappointed some fans. (Romanın özgün hikayeden ayrılması, bazı hayranları hayal kırıklığına uğrattı.)
  9. The divergence of tastes in music can lead to interesting discussions. (Müzik zevklerinin ayrılması, ilginç tartışmalara yol açabilir.)
  10. The company’s decision to expand showed a divergence from their previous strategy. (Şirketin genişleme kararı, önceki stratejisinden farklılaştığını gösterdi.)
  11. The divergence of the athlete’s performance from previous matches was surprising. (Sporcunun performansındaki farklılaşma, önceki maçlara göre şaşırtıcıydı.)
  12. The divergence of the satellite signals caused disruptions in the television broadcast. (Uydu sinyallerinin ayrılması, televizyon yayınında kesintilere neden oldu.)
  13. The divergent opinions among the scientists led to a heated debate. (Bilim adamları arasındaki farklı fikirler, hararetli bir tartışmaya yol açtı.)
  14. The divergence of the paths in the forest made it easy to get lost. (Ormandaki patikaların ayrılması, kaybolmayı kolaylaştırdı.)
  15. The artist’s style showed a divergence from the traditional techniques. (Sanatçının tarzı, geleneksel tekniklerden ayrıldı.)
  16. The divergence of the economic indicators signaled a potential crisis. (Ekonomik göstergelerdeki farklılaşma, olası bir krize işaret etti.)
  17. The divergent beliefs among the

members of the religious group led to a split. (Dinî grup üyeleri arasındaki farklı inançlar, ayrılığa yol açtı.)
18. The divergence of the weather patterns made it difficult to predict the storm’s path. (Hava modellerindeki farklılaşma, fırtınanın rotasını tahmin etmeyi zorlaştırdı.)

  1. The divergence of the artist’s vision from the producer’s caused conflicts during the film production. (Sanatçının vizyonunun yapımcınınkine ayrılması, film prodüksiyonunda çatışmalara neden oldu.)
  2. The divergent paths of the two friends resulted in them growing apart over the years. (İki arkadaşın ayrılmış yolları, yıllar içinde birbirlerinden uzaklaşmalarına neden oldu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.