Dishonest İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Dishonest İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Dishonest

Dishonest, Türkçe karşılığı “dürüst olmayan” anlamına gelen bir sıfattır. Bu kelime, bir kişinin dürüstlük ve doğrulukla bağdaşmayan davranışlarını veya eylemlerini ifade eder.

Örnek cümleler:

  1. He was caught being dishonest about his qualifications. (O, nitelikleriyle ilgili dürüst olmadığı ortaya çıktı.)
  2. She is a dishonest politician who will do anything to win. (O, kazanmak için her şeyi yapacak olan dürüst olmayan bir politikacıdır.)
  3. The company has been accused of dishonest practices. (Şirket, dürüst olmayan uygulamalarla suçlandı.)
  4. I can’t trust someone who is dishonest. (Dürüst olmayan birine güvenemem.)
  5. The student was caught being dishonest on his exam. (Öğrenci, sınavında dürüst olmayan davranışta bulunduğu için yakalandı.)
  6. He was dishonest about his intentions from the start. (Başından beri niyetleriyle ilgili dürüst olmadı.)
  7. The salesman’s dishonest tactics lost him the sale. (Satıcının dürüst olmayan taktikleri onu satışı kaybetmesine neden oldu.)
  8. Dishonest behavior will not be tolerated in this workplace. (Bu işyerinde dürüst olmayan davranışlar hoş görülmeyecek.)
  9. She was dishonest with herself about her feelings. (O, duygularıyla ilgili kendisiyle dürüst olmadı.)
  10. Dishonesty is a character flaw that can ruin relationships. (Dürüst olmama, ilişkileri mahvedebilecek bir karakter kusurudur.)
  11. The politician’s dishonesty was exposed by the media. (Politikacının dürüst olmama durumu, medya tarafından ortaya çıkarıldı.)
  12. He was fired for being dishonest with his boss. (Patronuyla dürüst olmadığı için işten çıkarıldı.)
  13. Dishonest people often have trouble keeping friends. (Dürüst olmayan insanlar genellikle arkadaşlarını korumakta zorlanırlar.)
  14. She was caught in a dishonest scheme to steal money from the company. (O, şirketten para çalmak için dürüst olmayan bir planın içinde yakalandı.)
  15. Dishonesty is not worth the risk of getting caught. (Dürüst olmama, yakalanma riskine değmez.)
  16. The company’s reputation was damaged by their dishonest practices. (Şirketin itibarı, dürüst olmayan uygulamalarından dolayı zarar gördü.)
  17. She felt guilty about being dishonest with her parents. (Ailesiyle dürüst olmadığı için suçluluk hissetti.)
  18. Dishonest people often have to keep track of their lies. (Dürüst olmayan insanlar genellikle yalanlarını takip etmek zorundadırlar.)
  19. The dishonest salesman was eventually caught and

fired. (Dürüst olmayan satıcı sonunda yakalandı ve işten çıkarıldı.)
20. Honesty is always the best policy, as dishonesty can have serious consequences. (Dürüstlük her zaman en iyi politikadır, çünkü dürüst olmama ciddi sonuçlara yol açabilir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.