Obscene İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Obscene İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Obscene İle İlgili Cümleler İngilizce

Obscene, Türkçe karşılığı ahlaksız veya müstehcen olan anlamına gelir. Bu kelime cinsel içerikli, küfürlü veya aşırı derecede şok edici olan her türlü materyal için kullanılabilir. İşte bazı örnek cümleler:

1.

The movie was banned due to its obscene content. (Film, müstehcen içeriği nedeniyle yasaklandı.)

2.

The comedian’s joke was considered obscene by many people. (Komedyenin şakası, birçok insan tarafından müstehcen olarak kabul edildi.)

3.

The book was criticized for its obscene language. (Kitap, ahlaksız dil kullanımı nedeniyle eleştirildi.)

4.

The graffiti on the wall was obscene and offensive. (Duvar üzerindeki grafiti müstehcen ve saldırgan oldu.)

5.

He was fired from his job for making obscene gestures at a customer. (Müşteriye ahlaksız jestler yapması nedeniyle işinden kovuldu.)

6.

The politician’s comments were deemed obscene and inappropriate. (Politikacının yorumları, müstehcen ve uygun olmayan olarak kabul edildi.)

7.

The magazine featured an obscene photo on its cover. (Dergi, kapağında müstehcen bir fotoğraf içeriyordu.)

8.

The TV show was criticized for its obscene scenes. (TV şovu, ahlaksız sahneleri nedeniyle eleştirildi.)

9.

She was shocked by the obscene language used in the movie. (Filmde kullanılan ahlaksız dil onu şaşırttı.)

10.

The billboard advertisement was considered obscene by some people. (Reklam panosu, bazı insanlar tarafından müstehcen olarak kabul edildi.)

11.

The comedian’s performance was full of obscene jokes. (Komedyenin performansı ahlaksız şakalarla doluydu.)

12.

The artist was criticized for his obscene paintings. (Sanatçı, ahlaksız resimleri nedeniyle eleştirildi.)

13.

The website was shut down for hosting obscene content. (Web sitesi, müstehcen içerik barındırdığı için kapatıldı.)

14.

The teacher was reprimanded for showing an obscene movie

to her class. (Öğretmen, sınıfına ahlaksız bir film gösterdiği için kınandı.)

15.

The lyrics of the song were deemed obscene by some parents. (Şarkının sözleri, bazı ebeveynler tarafından müstehcen olarak kabul edildi.)

16.

The company was fined for distributing obscene materials. (Şirket, ahlaksız materyalleri dağıttığı için cezalandırıldı.)

17.

The novel was criticized for its obscene scenes and language. (Roman, ahlaksız sahneleri ve dil kullanımı nedeniyle eleştirildi.)

18.

The actor refused to perform in the play due to its obscene content. (Oyuncu, müstehcen içeriği nedeniyle oyunda rol almayı reddetti.)

19.

The artist was accused of creating obscene sculptures. (Sanatçı, ahlaksız heykeller yaratmakla suçlandı.)

20.

The comedy club had to apologize for an obscene joke made by one of its performers. (Komedi kulübü, bir performansçının yaptığı ahlaksız şaka için özür dilemek zorunda kaldı.)