Diet İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Diet İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Diyet ile İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Diyet (Diet) Nedir? Diyet, sağlıklı yaşam için düzenlenen yeme içme alışkanlıklarının tümüdür. İnsanların kilo vermek, sağlıklı beslenmek, ya da bir hastalıkla mücadele etmek gibi nedenlerle diyet yapması gerekebilir.

1. I’m on a diet, I can’t eat that pizza. (Ben diyet yapıyorum, o pizzayı yiyemem.)
2. I lost 10 pounds on my diet plan. (Diyet planımla 10 pound verdim.)
3. My doctor put me on a low-fat diet to improve my cholesterol levels. (Doktorum kolesterol seviyelerimi iyileştirmek için bana düşük yağlı bir diyet uygulattı.)
4. She follows a vegan diet because she loves animals. (O, hayvanları sevdiği için vegan diyeti uygular.)
5. He’s been struggling to stick to his healthy diet. (O, sağlıklı diyetine uyum sağlamakta zorlanıyor.)
6. I’m going to start my juice cleanse diet next week. (Gelecek hafta meyve suyu temizleme diyetime başlayacağım.)
7. The Mediterranean diet is known to be one of the healthiest diets in the world. (Akdeniz diyeti, dünyadaki en sağlıklı diyetlerden biri olarak bilinir.)
8. He’s been following a high-protein diet to gain muscle mass. (Kas kütlesi kazanmak için yüksek proteinli bir diyet takip ediyor.)
9. She went on a liquid diet for a few days after her dental surgery. (Diş ameliyatından sonra birkaç gün sıvı diyeti yaptı.)
10. The doctor recommended a gluten-free diet for people with celiac disease. (Doktor, çölyak hastaları için gluten içermeyen bir diyet önerdi.)
11. My friend is trying out the keto diet to lose weight. (Arkadaşım kilo vermek için keto diyetini deniyor.)
12. She’s been on a strict diet to prepare for her upcoming fitness competition. (Yaklaşan fitness yarışması için sıkı bir diyet uyguluyor.)
13. The nutritionist suggested a balanced diet that includes all food groups. (Beslenme uzmanı, tüm besin gruplarını içeren dengeli bir diyet önerdi.)
14. He’s been avoiding sugar and carbs on his low-carb diet. (Düşük karbonhidratlı diyetinde şeker ve karbonhidratlardan kaçınıyor.)
15. She’s been following a raw food diet for a few months now. (Bir

kaç aydır çiğ yiyecek diyeti uyguluyor.)
16. The doctor recommended a heart-healthy diet for patients with heart disease. (Kalp hastaları için doktor kalp dostu bir diyet önerdi.)

17. He’s been feeling more energetic since he started his plant-based diet. (Bitki bazlı diyetine başladığından beri daha enerjik hissediyor.)
18. She’s been trying out different detox diets to cleanse her body of toxins. (Vücudundaki toksinleri temizlemek için farklı detoks diyetlerini deniyor.)
19. He’s been snacking on healthy foods to supplement his diet. (Diyetini tamamlamak için sağlıklı atıştırmalıklar tüketiyor.)
20. She’s been having trouble sticking to her vegetarian diet when eating out with friends. (Arkadaşlarıyla yemek yediğinde vejetaryen diyetine uymakta zorlanıyor.)