Dicier İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Dicier İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Dicier Nedir?

Dicier, İngilizce “dicey” kelimesinin sık kullanılan bir argo versiyonudur. Kelime, “riskli”, “tehlikeli” veya “güvenilmez” anlamlarına gelir.

Örnek cümleler:

  1. I don’t feel comfortable driving in this dicier part of town. (Bu daha riskli olan şehirde araba kullanmakta rahat hissetmiyorum.)
  2. The dicier the investment, the higher the potential payout. (Yatırım daha riskli olursa, potansiyel ödeme o kadar yüksek olur.)
  3. We decided not to take the dicier route through the mountains. (Dağlardan daha riskli olan rotayı almamaya karar verdik.)
  4. The weather is getting dicier by the hour. (Hava saat başı daha riskli hale geliyor.)
  5. He’s in a dicier financial situation than he let on. (Söylediğinden daha riskli bir mali durumda.)
  6. The dicier the proposition, the more intriguing it becomes. (Öneri ne kadar riskli olursa, o kadar ilginç hale gelir.)
  7. I always avoid the dicier parts of the city at night. (Her zaman şehrin daha riskli olan bölgelerinden gece kaçınırım.)
  8. The dicier the situation, the more important it is to stay calm. (Durum ne kadar riskli olursa, sakin kalmak o kadar önemlidir.)
  9. The dicier the situation, the more creative you have to be. (Durum ne kadar riskli olursa, o kadar yaratıcı olmanız gerekiyor.)
  10. This deal is getting dicier by the minute. (Bu an itibariyle anlaşma her geçen dakika daha riskli hale geliyor.)
  11. He made a dicier decision than he should have. (Yapması gerektiğinden daha riskli bir karar verdi.)
  12. The dicier the stock, the more potential for profit. (Hisse senedi ne kadar riskli olursa, o kadar çok kar potansiyeli vardır.)
  13. We avoided the dicier parts of the city during our vacation. (Tatilimiz sırasında şehrin daha riskli olan bölgelerinden kaçındık.)
  14. The situation is getting dicier every day. (Durum her geçen gün daha riskli hale geliyor.)
  15. He’s in a dicier position now that his boss knows about his mistake. (Patronu hatasını bildiği için şimdi daha riskli bir durumda.)
  16. The dicier the decision, the more time you should take to think about it. (Karar ne kadar riskli olursa, o kadar düşünmek için zaman ayırmalısınız.)
  17. The dicier the investment, the more potential for loss. (Yatırım ne kadar riskli olursa, o kadar çok kayıp potansiyeli vardır.)
  18. This project is becoming dicier by the day. (Bu proje her geçen gün daha riskli hale geliyor.)
  19. The dicier the situation, the more important it is to have a backup plan. (Durum ne kadar riskli olursa,

yedek planın olması o kadar önemlidir.)
20. It was a dicier situation than we anticipated, but we were able to handle it. (Beklediğimizden daha riskli bir durumdu, ama başa çıkabildik.)

Bu şekilde Dicier kelimesinin kullanımını örnek cümlelerle öğrenebilirsiniz.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.