Dibs İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Dibs İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Dibs İle İlgili Cümleler

Dibs kelimesi, genellikle bir şeyi veya bir eylemi yapma hakkını ilk talep eden kişinin sahip olduğu bir terimdir. Bu terimi kullanarak yapılan cümlelerin bazıları şunlardır:

Örnek Cümleler:

1. I called dibs on the front seat. (Ön koltukta benim oturma hakkım var.)
2. He always claims dibs on the TV remote. (Her zaman televizyon kumandası için ilk hakkı iddia eder.)
3. She said she had dibs on the last slice of pizza. (Son dilim pizzayı kendisinin yediğini söyledi.)
4. We need to establish dibs on the conference room before the other team arrives. (Diğer takım gelmeden önce toplantı odasındaki oturma hakkını belirlememiz gerekiyor.)
5. He called dibs on the blue car. (Mavi arabada oturma hakkını talep etti.)
6. Can I call dibs on the corner office? (Köşe ofiste oturma hakkını benim için ayırabilir miyim?)
7. She always gets dibs on the last cookie. (Son kurabiye ona gidiyor.)
8. I had dibs on the book, but she took it anyway. (Kitapta benim oturma hakkım vardı ama yine de aldı.)
9. He called dibs on being the first to try the new roller coaster. (Yeni lunaparktaki ilk deneme sırasının kendisinde olmasını istedi.)
10. Let’s establish dibs on who gets to choose the movie tonight. (Bu gece hangi filmin seçileceği konusunda oturma hakkını belirleyelim.)
11. He claimed dibs on the best bedroom in the house. (Evdeki en iyi yatak odası için oturma hakkını talep etti.)
12. She always has dibs on the last slice of cake. (Son dilim pastayı hep o yer.)
13. They agreed to call dibs on the front row seats. (Ön sıradaki koltuklar için oturma hakkını paylaşmaya karar verdiler.)
14. He had dibs on the guitar, but let his friend play it instead. (Gitarda oturma hakkı ondaydı ama arkadaşı onu çaldı.)
15. Can I have dibs on the bigger bedroom? (Daha büyük yatak odasında oturma hakkı benim olabilir mi?)
16. She always calls dibs on the best parking spot. (En iyi park yeri için hep kendisinin oturma hakkı olduğunu söyler.)
17. He claimed dibs on being the captain of the team. (Takım kaptanlığı için oturma hakkını talep etti.)
18. We need to decide who has dibs on the last piece of pie. (Son dilim pastanın kimin olduğuna karar vermemiz gerekiyor.)
19. She called dibs on the red dress. (Kırmızı elbisede oturma hakkını talep etti.)
20. He always has dibs on the best computer at the library.

(He always has dibs on the best computer at the library.)

21. They agreed to call dibs on the beach chairs closest to the water. (Suya en yakın plaj sandalyeleri için oturma hakkını paylaşmaya karar verdiler.)
22. She had dibs on the last piece of sushi. (Son parça suşide kendisine oturma hakkı olduğunu söyledi.)
23. He claimed dibs on being the first to try the new restaurant in town. (Şehirdeki yeni restoranı denemek için ilk sıranın kendisine ait olduğunu iddia etti.)
24. Let’s establish dibs on who gets to choose the music for the party. (Partide çalınacak müziği seçme hakkını belirleyelim.)
25. She always has dibs on the best spot to watch the sunset. (Günbatımını izlemek için en iyi noktanın kendisinde olduğunu söyler.)
26. He called dibs on the biggest slice of cake. (En büyük pastayı kendisine ayırdı.)
27. Can I have dibs on the window seat? (Cam kenarındaki koltukta oturma hakkını benim için ayırabilir misin?)
28. She claimed dibs on being the first to read the new book. (Yeni çıkan kitabı okumak için ilk sıranın kendisine ait olduğunu iddia etti.)
29. They agreed to call dibs on the best spot to watch the fireworks. (Havai fişekleri izlemek için en iyi noktanın kendilerinde olduğunu paylaşmaya karar verdiler.)
30. He always has dibs on the best seat in the classroom. (Sınıftaki en iyi koltuğun kendisinde olduğunu söyler.)