Devour İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Devour İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Devour

Devour, İngilizce bir fiildir ve “çok hızlı bir şekilde yemek yemek” anlamına gelir. Aşağıda, “devour” fiilinin kullanıldığı 20 örnek cümle verilmiştir:

  1. He devoured his dinner in just a few minutes. (O akşam yemeğini sadece birkaç dakikada yedi.)
  2. The hungry lions will devour their prey. (Aç aslanlar avlarını yutacaklar.)
  3. She devoured the book in one night. (O gece kitabı tek seferde bitirdi.)
  4. The fire quickly devoured the old building. (Yangın eski binayı hızla yuttu.)
  5. He devoured the sandwich and headed out the door. (Sandviçini yedi ve kapıdan çıktı.)
  6. The monster was ready to devour anyone who crossed its path. (Canavar yolunu kesen herkesi yutmaya hazırdı.)
  7. The kids devoured the cake in no time. (Çocuklar pasta hızla yedi.)
  8. The swarm of locusts devoured the crops in the field. (Çekirgeler tarlada yetişen ürünleri yedi.)
  9. He was so hungry that he could devour a whole pizza by himself. (O kadar açtı ki tek başına bir pizzayı yiyebilirdi.)
  10. The sharks will devour anything that looks like food. (Köpekbalıkları yem gibi görünen her şeyi yutarlar.)
  11. The fans devoured the new album within hours of its release. (Hayranlar yeni albümü çıkışından saatler içinde yuttular.)
  12. The soldiers were instructed to not let the enemy devour their territory. (Askerlere düşmanın topraklarını yutmalarına izin vermemeleri talimatı verildi.)
  13. The waves of the ocean devoured the beach, leaving nothing behind. (Okyanus dalgaları sahili yutarak hiçbir şey bırakmadı.)
  14. She devoured the ice cream sundae and then asked for another. (Dondurma kasenin içinde hızla kayboldu ve sonra bir tane daha istedi.)
  15. The insect larvae will devour the leaves of the plants. (Böcek larvaları bitkilerin yapraklarını yiyerek tüketirler.)
  16. He devoured the news about the stock market crash. (Borsa çöküşü hakkındaki haberleri hızla yuttu.)
  17. The crocodile will devour any animal that gets too close to the water. (Timsah, suya çok yaklaşan her hayvanı yutacaktır.)
  18. She was so absorbed in the book that she devoured it in one sitting. (O kadar kitaba dalmıştı ki tek oturuşta bitirdi.)
  19. The fire devoured the forest, destroying everything in its path. (Yangın ormanı yuttu ve yolunda olan her şeyi yok etti.)
  20. He devoured the steak and then ordered dessert. (Bifteğini yedi ve sonra tatlı sipariş etti.)
  1. The piranhas quickly devoured the meat that was thrown into the river. (Piranalar nehre atılan eti hızla yuttu.)
  2. The student devoured the textbook to prepare for the exam. (Öğrenci sınav için hazırlık yapmak için ders kitabını hızla okudu.)
  3. The tornado devoured everything in its path, leaving nothing standing. (Tornado yolunda olan her şeyi yuttu, ayakta hiçbir şey bırakmadı.)
  4. He devoured the pizza slice in just a few bites. (Pizzayı birkaç lokmada yuttu.)
  5. The anaconda can devour animals much larger than itself. (Anaconda kendisinden çok daha büyük hayvanları yutabilir.)
  6. She devoured the chocolate bar and then felt guilty for eating so much. (Çikolata barını hızla yedi ve sonra çok fazla yemek yediği için suçluluk hissetti.)
  7. The monster in the horror movie devours its victims. (Korku filmindeki canavar kurbanlarını yutar.)
  8. The competitive eater can devour enormous amounts of food in a short period of time. (Yarışmacı yemekçi kısa bir süre içinde çok büyük miktarda yiyecek yiyebilir.)
  9. The termite colony can devour wooden structures, causing significant damage. (Termit kolonisi ahşap yapıları yiyerek önemli hasarlara neden olabilir.)
  10. The black hole can devour entire stars and planets. (Kara delik, tüm yıldızları ve gezegenleri yutabilir.)

(Son not: Renkli yazı etiketlerinin kullanımı, görme engelli kullanıcılar tarafından okunabilirliği etkileyebileceğinden, genellikle web standartlarına uygun bir uygulama değildir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.