Deport İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Deport İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Deport

Deport kelimesi Türkçede “sınır dışı etmek” anlamına gelir.

  1. The government plans to deport all illegal immigrants. (Hükümet tüm yasadışı göçmenleri sınır dışı etmeyi planlıyor.)
  2. He was deported for violating the terms of his visa. (Vizesinin şartlarını ihlal ettiği için sınır dışı edildi.)
  3. The authorities deported him back to his home country. (Yetkililer onu memleketine sınır dışı ettiler.)
  4. She faces the possibility of being deported if she doesn’t renew her visa. (Vizesini yenilemezse sınır dışı edilme ihtimaliyle karşı karşıya kalıyor.)
  5. The government deported the criminal to his country of origin. (Hükümet suçluyu memleketine sınır dışı etti.)
  6. The embassy assisted in deporting the illegal immigrant. (Büyükelçilik yasadışı göçmenin sınır dışı edilmesine yardımcı oldu.)
  7. The deportation process can take several months. (Sınır dışı etme süreci birkaç ay sürebilir.)
  8. The authorities are investigating the possibility of deporting the terrorist. (Yetkililer teröristin sınır dışı edilme ihtimalini araştırıyor.)
  9. The government announced a new policy for deporting illegal immigrants. (Hükümet yasadışı göçmenlerin sınır dışı edilmesi için yeni bir politika açıkladı.)
  10. The man was deported for overstaying his visa. (Adam, vizesini aşarak kalmakta olduğu için sınır dışı edildi.)
  11. The government deported the foreigner for engaging in illegal activities. (Hükümet yabancıyı yasa dışı faaliyetlere karıştığı için sınır dışı etti.)
  12. The embassy provided legal assistance to the deportees. (Büyükelçilik sınır dışı edilenlere hukuki destek sağladı.)
  13. The deportation of criminals is necessary for public safety. (Suçluların sınır dışı edilmesi halkın güvenliği için gereklidir.)
  14. The authorities have the power to deport individuals who pose a threat to national security. (Yetkililer milli güvenliğe tehdit oluşturan bireyleri sınır dışı etme yetkisine sahiptir.)
  15. The man was deported to his home country against his will. (Adam istememesine rağmen memleketine sınır dışı edildi.)
  16. The government deported the immigrants who entered the country illegally. (Hükümet ülkeye yasadışı yollarla giren göçmenleri sınır dışı etti.)
  17. The embassy arranged for the deportees to receive medical attention. (Büyükelçilik sınır dışı edilenlerin tıbbi yardım almalarını sağladı.)
  18. The authorities deported the woman for working without a valid work permit. (Yetkililer kadını geçer

çerli bir çalışma izni olmadan çalıştığı için sınır dışı etti.)
19. The government is facing criticism for its harsh deportation policies. (Hükümet sert sınır dışı etme politikaları nedeniyle eleştiriliyor.)

  1. The deportees were given a stipend to help them resettle in their home country. (Sınır dışı edilenlere memleketlerinde yeniden yerleşmelerine yardımcı olmak için bir ödenek verildi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.