Nasal İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Nasal İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Nasal ile ilgili cümleler:

Nasal kelimesi, burunla ilgili anlamına gelir.

  1. She has a nasal voice. (Sesi burunlu.)
  2. I have a stuffy nasal passage. (Burun pasajlarım tıkalı.)
  3. Nasal sprays can help relieve congestion. (Burun spreyleri tıkanıklığı hafifletmeye yardımcı olabilir.)
  4. The singer’s nasal tone was distinctive. (Şarkıcının burunlu tonu belirgindi.)
  5. He suffers from chronic nasal allergies. (Kronik burun alerjisi sorunu yaşıyor.)
  6. The smell was so strong it caused a nasal irritation. (Koku çok güçlüydü ve burun tahrişine neden oldu.)
  7. The nasal septum was deviated, causing breathing difficulties. (Burun septumu eğikti ve nefes almayı zorlaştırıyordu.)
  8. Nasal congestion is a common symptom of the flu. (Burun tıkanıklığı grip belirtilerinden biridir.)
  9. The nasal cavity is lined with mucus membranes. (Burun boşluğu mukus zarlarıyla kaplıdır.)
  10. The doctor recommended a nasal irrigation to relieve sinus pressure. (Doktor sinüs basıncını hafifletmek için bir burun yıkaması önerdi.)
  11. The nasal bone was broken in the accident. (Kazada burun kemiği kırılmıştı.)
  12. Nasal polyps can cause breathing problems. (Burun polipleri solunum problemlerine neden olabilir.)
  13. The nasal discharge was clear, indicating no infection. (Burun akıntısı açıktı, enfeksiyon olmadığını gösteriyordu.)
  14. He used a nasal decongestant to help him breathe easier. (Nefes almayı kolaylaştırmak için burun tıkanıklığı giderici kullandı.)
  15. The nasal hairs act as a filter for the air we breathe. (Burun tüyleri soluduğumuz havayı filtreleyen bir görev görürler.)
  16. The nasal spray was prescribed to treat his allergies. (Burun spreyi, alerjilerini tedavi etmek için reçete edildi.)
  17. Nasal intubation is a common method of airway management. (Burun yoluyla entübasyon, hava yolu yönetiminin yaygın bir yöntemidir.)
  18. The nasal bridge was narrow, giving his face a distinct shape. (Burun köprüsü dar olduğu için yüzü belirgin bir şekil almıştı.)
  19. Nasal inhalers are commonly used for respiratory conditions. (Burun inhalerleri sıkça solunum problemleri için kullanılır.)
  20. The nasal spray caused a burning sensation in her nostrils. (Burun spreyi burun deliklerinde yanma hissine neden oldu.)
  1. The nasal swab test is used to detect COVID-19. (Burun sürüntüsü testi COVID-19’u tespit etmek için kullanılır.)
  2. His nasal voice made it difficult to understand him. (Onun burunlu sesi, onu anlamayı zorlaştırdı.)
  3. The nasal bone structure varies among different ethnic groups. (Burun kemik yapısı farklı etnik gruplar arasında değişir.)
  4. She applied a nasal strip to help with her snoring. (Horlamasını engellemek için burun bandı kullandı.)
  5. The doctor recommended a nasal steroid spray to reduce inflammation. (Doktor iltihabı azaltmak için burun steroid spreyi önerdi.)
  6. The nasal discharge had a yellowish color, indicating a possible infection. (Burun akıntısı sarımsı renkteydi, olası bir enfeksiyonu gösteriyordu.)
  7. The nasal septum was perforated, causing a whistling sound when he breathed. (Burun septumu delikti ve nefes aldığında ıslık sesi çıkıyordu.)
  8. Nasal congestion can cause headaches and difficulty sleeping. (Burun tıkanıklığı baş ağrısına ve uyku güçlüğüne neden olabilir.)
  9. The nasal polyp was removed during surgery. (Ameliyat sırasında burun polibi çıkarıldı.)
  10. He felt a tickle in his nasal passage, making him want to sneeze. (Burun pasajında karıncalanma hissetti ve hapşırma isteği duydu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.