Demonize İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Demonize İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Demonize (Fiil) – Şeytanlaştırmak, kötü göstermek

  1. The media tends to demonize political opponents to gain more viewers.
    (Medya, daha fazla izleyici kazanmak için siyasi rakipleri şeytanlaştırmaya meyillidir.)
  2. Some people demonize pit bulls, but they can be very loyal pets.
    (Bazı insanlar pitbull’ları şeytanlaştırır, ancak çok sadık evcil hayvanlar olabilirler.)
  3. The opposition party tries to demonize the ruling party by spreading false rumors.
    (Muhalefet partisi, yalan söylentiler yayarak iktidardaki partiye karşı şeytanlaşmayı deniyor.)
  4. Some countries demonize certain religions and ethnicities, which can lead to discrimination.
    (Bazı ülkeler belirli din ve etnik grupları şeytanlaştırır, bu da ayrımcılığa yol açabilir.)
  5. Critics often demonize artists who try new and unconventional styles.
    Eleştirmenler genellikle yeni ve sıradışı tarzları deneyen sanatçıları şeytanlaştırırlar.)
  6. The company tried to demonize its competitors by spreading false information about them.
    (Şirket, rakiplerini hakkında yanlış bilgi yayarak şeytanlaşmayı denedi.)
  7. Politicians sometimes demonize certain groups to appeal to their base.
    (Bazı politikacılar bazı grupları şeytanlaştırarak tabanlarının ilgisini çekmeye çalışırlar.)
  8. The media has been known to demonize certain celebrities to sell more magazines.
    (Medya, daha fazla dergi satmak için belirli ünlüleri şeytanlaştırmıştır.)
  9. Some parents demonize video games as a way to discourage their children from playing them.
    (Bazı ebeveynler, çocuklarının oynamasını engellemek için video oyunlarını şeytanlaştırırlar.)
  10. The government uses propaganda to demonize its enemies and rally support for its actions.
    (Hükümet, düşmanlarını şeytanlaştırmak ve eylemleri için destek toplamak için propaganda kullanır.)
  11. Some people demonize those who have different political beliefs than them.
    (Bazı insanlar, farklı siyasi görüşlere sahip olanları şeytanlaştırırlar.)
  12. Some religions demonize those who do not follow their beliefs, which can lead to conflict.
    (Bazı dinler, inançlarına uymayanları şeytanlaştırır, bu da çatışmaya neden olabilir.)
  13. Critics sometimes demonize movies that are popular with the general public.
    (Eleştirmenler bazen genel halkın beğendiği filmleri şeytanlaştırırlar.)
  14. The media has been accused of demonizing immigrants in some countries.
    (Medya, bazı ülkelerde göçmenleri şeytanlaştırmakla suç
  1. Some people demonize individuals who are different from them, such as those with disabilities or LGBTQ+ individuals.
    (Bazı insanlar engelli veya LGBTQ+ bireyler gibi kendilerinden farklı olan bireyleri şeytanlaştırırlar.)
  2. Some countries demonize certain professions, such as journalists or human rights activists.
    (Bazı ülkeler, gazeteciler veya insan hakları aktivistleri gibi belirli meslekleri şeytanlaştırır.)
  3. Some companies demonize unions to discourage their employees from unionizing.
    (Bazı şirketler, işçilerinin sendikalı olmasını engellemek için sendikaları şeytanlaştırırlar.)
  4. Some political leaders demonize certain countries or cultures to rally support for their foreign policy decisions.
    (Bazı siyasi liderler, dış politika kararları için destek toplamak için belirli ülkeleri veya kültürleri şeytanlaştırırlar.)
  5. The media sometimes demonizes specific neighborhoods or communities based on stereotypes.
    (Medya bazen, yerleşim yerleri veya toplulukları, stereotiplere dayanarak şeytanlaştırır.)
  6. Some parents demonize certain foods or diets, which can lead to unhealthy eating habits.
    (Bazı ebeveynler, sağlıksız yeme alışkanlıklarına neden olabilen belirli yiyecekleri veya diyetleri şeytanlaştırırlar.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.