Delight İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Delight İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Delight Kelimesinin Türkçe Anlamı:

Delight, sevinç, keyif, memnuniyet, mutluluk gibi olumlu duyguları ifade eden bir İngilizce kelime.

Örnek Cümleler:

1. I took delight in the beautiful sunset. (Güzel gün batımında keyif aldım.)
2. The children’s laughter gave me great delight. (Çocukların kahkahaları beni çok mutlu etti.)
3. The taste of the cake was a sheer delight. (Kekin tadı gerçekten harika bir keyifti.)
4. Winning the game was a delight for the team. (Oyunu kazanmak takım için bir mutluluktu.)
5. The surprise party was a delight for the birthday girl. (Sürpriz parti doğum günü kızı için bir sevinç kaynağıydı.)
6. The smell of freshly baked bread is a delight to the senses. (Taze pişmiş ekmek kokusu duyular için bir keyiftir.)
7. I take great delight in reading books. (Kitap okumaktan büyük keyif alırım.)
8. The view from the top of the mountain is a delight to behold. (Dağın tepesinden manzara görmek büyüleyici bir keyiftir.)
9. The sound of the waves crashing on the shore is a delight to the ears. (Dalga sesleri kıyıya vurduğunda kulaklara hoş bir keyif verir.)
10. Watching the sunset with my loved one is a pure delight. (Sevdiğimle birlikte gün batımını izlemek gerçek bir keyiftir.)
11. The delicious meal brought delight to everyone’s faces. (Lezzetli yemek herkesin yüzüne mutluluk getirdi.)
12. The art exhibit was a delight for art enthusiasts. (Sanat sergisi sanatseverler için bir zevk kaynağıydı.)
13. The sound of the orchestra playing was a delight to the audience. (Orkestranın çalması izleyicilere keyif verdi.)
14. The smell of fresh flowers is a delight to the senses. (Taze çiçek kokusu duyular için bir keyiftir.)
15. The feeling of accomplishment is a delight to the soul. (Başarı hissi ruha bir keyif verir.)
16. The warm sunshine on a cold day is a delight to feel. (Soğuk bir günde sıcak güneş hissi hissetmek bir keyiftir.)
17. The sound of a baby’s laughter is a delight to hear. (Bir bebeğin kahkahası duymak insana keyif verir.)
18. The new gadget brought delight to the tech-savvy person. (Yeni cihaz teknoloji meraklısına keyif verdi.)
19. The cozy atmosphere of the coffee shop is a delight to experience. (Kafe’nin rahat atmosferi deneyimlemek bir keyiftir.)
20. The sight of a rainbow after a storm is a delight to see. (Fırtına sonrası gökkuşağı görmek görmeye değer bir keyiftir.)

Türkçe Karşılıklar:

1. Güzel gün batımında keyif aldım.
2. Çocukların kahkahaları beni çok mutlu etti.
3. Kekin tadı gerçekten harika bir keyifti.
4. Oyunu kazanmak takım için bir mutluluktu.
5. Sürpriz parti doğum günü kızı için bir sevinç kaynağıydı.
6. Taze pişmiş ekmek kokusu duyular için bir keyiftir.
7. Kitap okumaktan büyük keyif alırım.
8. Dağın tepesinden manzara görmek büyüleyici bir keyiftir.
9. Dalga sesleri kıyıya vurduğunda kulaklara hoş bir keyif verir.
10. Sevdiğimle birlikte gün batımını izlemek gerçek bir keyiftir.
11. Lezzetli yemek herkesin yüzüne mutluluk getirdi.
12. Sanat sergisi sanatseverler için bir zevk kaynağıydı.
13. Orkestranın çalması izleyicilere keyif verdi.
14. Taze çiçek kokusu duyular için bir keyiftir.
15. Başarı hissi ruha bir keyif verir.
16. Soğuk bir günde sıcak güneş hissi hissetmek bir keyiftir.
17. Bir bebeğin kahkahası duymak insana keyif verir.
18. Yeni cihaz teknoloji meraklısına keyif verdi.
19. Kafe’nin rahat atmosferi deneyimlemek bir keyiftir.
20. Fırtına sonrası gökkuşağı görmek görmeye değer bir keyiftir.