Delicious İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Delicious
Delicious, Türkçe karşılığıyla “lezzetli” anlamına gelir. Aşağıda, İngilizce cümlelerde delicious kelimesinin kullanımına örnekler verilmiştir.
- This cake is absolutely delicious. (Bu pasta kesinlikle lezzetli.)
- The restaurant serves delicious food. (Restoran lezzetli yemekler sunar.)
- I made a delicious soup for dinner. (Akşam yemeği için lezzetli bir çorba yaptım.)
- The smell of the food was delicious. (Yemeklerin kokusu lezzetliydi.)
- The chef prepared a delicious meal. (Şef lezzetli bir yemek hazırladı.)
- The cookies are deliciously sweet. (Kurabiyeler lezzetli bir şekilde tatlıdır.)
- I can’t resist the delicious aroma of fresh bread. (Taze ekmeklerin lezzetli kokusuna dayanamıyorum.)
- The wine has a delicious fruity taste. (Şarapta lezzetli meyvemsi bir tat var.)
- The chocolate cake was deliciously moist. (Çikolata keki lezzetli bir şekilde nemliydi.)
- The salad was fresh and delicious. (Salata taze ve lezzetliydi.)
- The pizza was deliciously cheesy. (Pizza lezzetli bir şekilde peynirliydi.)
- The smoothie was delicious and refreshing. (Smoothie lezzetli ve ferahlatıcıydı.)
- The coffee had a delicious aroma. (Kahvenin lezzetli bir kokusu vardı.)
- The pasta was cooked to a delicious al dente. (Makarna lezzetli bir al dente’ye pişirildi.)
- The soup had a delicious blend of flavors. (Çorbanın lezzetli bir karışımı vardı.)
- The steak was cooked to a delicious medium rare. (Biftek lezzetli bir orta pişmişe pişirildi.)
- The sauce had a delicious spicy kick. (Sos lezzetli bir baharatlı dokunuşa sahipti.)
- The dessert was a delicious combination of sweet and tart. (Tatlı, tatlı ve ekşi bir karışımdı.)
- The sushi was deliciously fresh. (Sushi lezzetli bir şekilde tazedir.)
- The bakery sells delicious bread and pastries. (Fırın lezzetli ekmek ve pastalar satıyor.)
- The ice cream was deliciously creamy. (Dondurma lezzetli bir şekilde kremalıydı.)
- The grilled vegetables were deliciously charred. (Izgara sebzeler lezzetli bir şekilde yanmıştı.)
- The seafood was deliciously seasoned. (Deniz ürünleri lezzetli bir şekilde baharatlanmıştı.)
- The smoothie bowl was deliciously colorful. (Smoothie kasesi lezzetli bir şekilde renklendi.)
- The homemade jam was deliciously sweet and tart. (Ev yapımı reçel lezzetli bir şekilde tatlı ve ekşiydi.)
- The pancakes were deliciously fluffy. (Pankekler lezzetli bir şekilde kabarık ve hafifti.)
- The turkey was deliciously juicy. (Hindi lezzetli bir şekilde sulu ve lezzetliydi.)
- The dumplings were deliciously savory. (Mantılar lezzetli bir şekilde tuzlu ve baharatlıydı.)
- The fruit salad was deliciously refreshing. (Meyve salatası lezzetli bir şekilde ferahlatıcıydı.)
- The roasted chicken was deliciously crispy on the outside and juicy on the inside. (Fırında tavuk, dışarıdan lezzetli bir şekilde çıtır ve içeriden sulu idi.)
Hemen Yorum Yaz