Delicately İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Delicately İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Delicately:

Delicately, Türkçe anlamı ile narin bir şekilde veya hassas bir şekilde anlamına gelir.

  1. She delicately placed the fragile vase on the shelf. (O narin bir şekilde hassas vazoyu rafta yerleştirdi.)
  2. The chef delicately seasoned the dish. (Şef yemeği narin bir şekilde baharatladı.)
  3. The ballerina danced delicately on her toes. (Bale dansçısı parmak uçlarında narin bir şekilde dans etti.)
  4. He delicately painted the intricate details of the portrait. (Karmaşık detayları narin bir şekilde resmin üzerine boyadı.)
  5. The butterfly landed delicately on the flower. (Kelebek çiçeğe narin bir şekilde kondu.)
  6. The pianist played the delicate melody with precision. (Piyano sanatçısı hassas melodiyi kesinlikle çaldı.)
  7. The delicate fabric required special care when washing. (Narin kumaş yıkama işlemi sırasında özel bakım gerektiriyordu.)
  8. She delicately wiped away her tears. (O gözyaşlarını narin bir şekilde silerek aldı.)
  9. The delicate balance of the ecosystem must be maintained. (Ekosistemin narin denge durumu korunmalıdır.)
  10. The delicate negotiations required careful handling. (Narin müzakereler özenli bir şekilde yönetilmeliydi.)
  11. The delicate arch of the bridge was a masterpiece of engineering. (Köprünün narin kemerli yapısı mühendislik harikasıydı.)
  12. She delicately applied the makeup to her face. (Makyajı yüzüne narin bir şekilde uyguladı.)
  13. The delicate operation required a skilled surgeon. (Hassas operasyon, deneyimli bir cerrah gerektiriyordu.)
  14. The delicate sound of the harp filled the room. (Harpın narin sesi odayı doldurdu.)
  15. The delicate flowers wilted in the heat. (Narin çiçekler sıcakta solgunlaştı.)
  16. The baby’s delicate skin required gentle care. (Bebeklerin narin cildi nazik bir bakım gerektirir.)
  17. The sculpture was carved delicately out of marble. (Heykel mermerden narin bir şekilde oyuldu.)
  18. The delicately flavored tea was a delight to drink. (Narin aromalı çay içmek büyük bir zevkti.)
  19. The delicate design of the necklace was breathtaking. (Kolyenin narin tasarımı nefes kesiciydi.)
  20. She delicately arranged the flowers in the vase. (Çiçekleri narin bir şekilde vazoya düzenledi.)
  1. The delicate handling of the antique vase was necessary to avoid damage. (Antika vazo narin bir şekilde ele alınması gerekiyordu ki zarar görmesin.)
  2. The painter delicately blended the colors on the canvas. (Ressam narin bir şekilde tuval üzerinde renkleri karıştırdı.)
  3. The delicate lace of the wedding dress was stunning. (Gelinlikteki narin dantel inanılmaz güzeldi.)
  4. The delicate aroma of the freshly baked bread filled the bakery. (Taze pişmiş ekmeğin narin aroması fırını doldurdu.)
  5. The bird landed delicately on the branch. (Kuş dalda narin bir şekilde kondu.)
  6. The delicate features of the newborn baby were adorable. (Yeni doğan bebeğin narin özellikleri sevimliydi.)
  7. The musician played the delicate notes on the harp with great skill. (Müzisyen harp üzerinde narin notaları büyük bir yetenekle çaldı.)
  8. The dancer moved delicately across the stage. (Dansçı sahnede narin bir şekilde hareket etti.)
  9. The delicate texture of the silk scarf felt luxurious against her skin. (İpek şalın narin dokusu teninde lüks hissettirdi.)
  10. The delicate brushstrokes on the painting created a beautiful effect. (Resimdeki narin fırça darbeleri güzel bir etki yarattı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.