Delayer İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Delayer İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Delayer (geciktirici) Nedir?

Delayer, geciktirici ya da erteleme anlamına gelir. Bir işin zamanını ya da başlangıcını belirli bir tarihe kadar ertelemek için kullanılır.

Örnek cümleler:

1. I need to delayer my vacation plans until next month. (Tatil planlarımı gelecek ay kadar ertelemem gerekiyor.)
2. She had to delayer her wedding due to the pandemic. (Pandemi nedeniyle düğününü ertelemek zorunda kaldı.)
3. We can delayer the meeting until tomorrow. (Toplantıyı yarına kadar erteleyebiliriz.)
4. He always delayers his work until the last minute. (Her zaman işlerini son dakikaya kadar erteleyen biridir.)
5. The project has been delayered because of budget constraints. (Proje bütçe kısıtlamaları nedeniyle ertelenmiştir.)
6. She decided to delayer her decision until she had more information. (Daha fazla bilgi edinene kadar kararını ertelemeye karar verdi.)
7. The launch of the product has been delayered due to technical difficulties. (Ürünün piyasaya sürülmesi teknik zorluklar nedeniyle ertelenmiştir.)
8. The flight was delayered for two hours due to bad weather. (Uçuş kötü hava koşulları nedeniyle iki saat gecikti.)
9. I always delayer going to the dentist until I have a toothache. (Diş ağrısı olana kadar diş hekimine gitmeyi ertelemeyi tercih ederim.)
10. The construction of the building was delayered because of permit issues. (Yapının inşaatı izin sorunları nedeniyle ertelenmiştir.)
11. The delivery of the package has been delayered until next week. (Paketin teslimi gelecek haftaya kadar ertelenmiştir.)
12. I tend to delayer my exercise routine until the last minute. (Egzersiz programımı son dakikaya kadar ertelemeye meyilliyim.)
13. The renovation of the house has been delayered due to supply chain disruptions. (Evrenovasyonu, tedarik zinciri aksaklıkları nedeniyle ertelenmiştir.)
14. She always delayers paying her bills until she gets a reminder. (Faturalarını hatırlatma alana kadar ödemeyi ertelemeyi tercih eder.)
15. The launch of the new software has been delayered due to bugs in the system. (Yeni yazılımın piyasaya sürülmesi sistemdeki hatalar nedeniyle ertelenmiştir.)
16. He decided to delayer his retirement plans until he had saved enough money. (Yeterli miktarda para biriktirene kadar emeklilik planlarını ertelemeye karar verdi.)
17. The start of the project was delayered because of staffing issues. (Projenin başlangıcı personel sorunları nedeniyle ertelenmiştir.)
18. She always delayers cleaning her room until it

gets really messy. (Oda çok dağılana kadar odasını temizlemeyi ertelemeyi tercih eder.)
19. The concert was delayered for an hour because the performers were stuck in traffic. (Sanatçılar trafikte kaldığı için konser bir saat gecikmeli başladı.)

20. They had to delayer the launch of their startup due to unexpected legal issues. (Beklenmedik yasal sorunlar nedeniyle girişimlerinin piyasaya sürülmesini ertelemek zorunda kaldılar.)