Deformity İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Deformity
Deformity, Türkçe karşılığı ile “şekil bozukluğu” olarak ifade edilen bir kelime olup, normal görünümün dışında olma durumunu ifade eder.
Örnek cümleler:
- She was born with a deformity in her left hand. (Sol elinde bir şekil bozukluğu ile doğdu.)
- The injury caused a deformity in his nose. (Yaralanma burununda bir şekil bozukluğuna neden oldu.)
- The painting was criticized for its deformity. (Tablo, şekil bozukluğu nedeniyle eleştirildi.)
- The deformity in his spine caused him constant pain. (Omurgasındaki şekil bozukluğu sürekli ağrıya neden oldu.)
- The child was teased at school because of her facial deformity. (Çocuk, yüzündeki şekil bozukluğu nedeniyle okulda alay konusu oldu.)
- The tree had a deformity in its trunk. (Ağacın gövdesinde bir şekil bozukluğu vardı.)
- The deformity in the statue’s face made it look strange. (Heykelin yüzündeki şekil bozukluğu onu garip gösteriyordu.)
- The deformity in her foot caused her to limp. (Ayak bileğindeki şekil bozukluğu onun topallamasına neden oldu.)
- The horse had a leg deformity that prevented it from racing. (Atın bacaklarındaki şekil bozukluğu, yarışmasını engelledi.)
- The deformity in the building’s structure made it unsafe. (Binaların yapısındaki şekil bozukluğu onları güvensiz hale getirdi.)
- The cat had a deformity in its tail. (Kedinin kuyruğunda bir şekil bozukluğu vardı.)
- The woman underwent surgery to correct the deformity in her ear. (Kadın, kulağındaki şekil bozukluğunu düzeltmek için ameliyat oldu.)
- The artist intentionally included a deformity in his sculpture. (Sanatçı, heykelinde bilinçli olarak bir şekil bozukluğu ekledi.)
- The bird’s deformity prevented it from flying. (Kuşun şekil bozukluğu uçmasını engelledi.)
- The deformity in his teeth made it difficult for him to eat. (Dişlerindeki şekil bozukluğu yemek yemesini zorlaştırdı.)
- The car’s deformity was caused by a collision. (Arabanın şekil bozukluğu bir çarpışma sonucu oluştu.)
- The child’s deformity was corrected through physical therapy. (Çocuğun şekil bozukluğu fizik tedavi ile düzeltildi.)
- The athlete’s deformity did not stop him from winning the race. (Sporcu, şekil bozukluğuna rağmen yarışı kazanmaktan vazgeçmedi.)
- The deformity
in the flower made it look unique. (Çiçeğin şekil bozukluğu onu eşsiz gösterdi.)
20. The baby’s deformity was detected during a routine ultrasound. (Bebeğin şekil bozukluğu rutin bir ultrasonda tespit edildi.)
Hemen Yorum Yaz