Dedication İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Dedication İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Dedication

Dedication, Türkçe anlamı itibariyle bir işe, bir kişiye ya da bir amaç için gösterilen özveri ve kararlılığı ifade eder.

Örnek cümleler:

1. I admire your dedication to your studies. (Senin öğrenimine olan bağlılığına hayranım.)
2. He showed great dedication to his job, working long hours without complaint. (O, şikayet etmeden uzun saatler çalışarak işine büyük bir özveri gösterdi.)
3. Her dedication to her family is unparalleled. (Ailesine olan bağlılığı eşi benzeri görülmemiş.)
4. His dedication to the project was unwavering, even when others had lost interest. (Proje için olan kararlılığı değişmezdi, diğerleri ilgilerini kaybetmiş olsa bile.)
5. Without dedication, success is impossible to achieve. (Bağlılık olmadan, başarı elde etmek imkansızdır.)
6. She thanked the volunteers for their dedication and hard work. (Gönüllülere olan bağlılıkları ve sıkı çalışmaları için teşekkür etti.)
7. The team’s dedication led them to victory. (Takımın bağlılığı onları zaferle sonuçlandırdı.)
8. She showed a remarkable dedication to helping those in need. (İhtiyaç sahiplerine yardım etme konusunda dikkat çeken bir bağlılık gösterdi.)
9. His dedication to the cause inspired many others. (Amaçlarına olan bağlılığı birçok insanı etkiledi.)
10. Their dedication to each other was evident in their long-lasting marriage. (Birbirlerine olan bağlılıkları uzun süren evliliklerinde açıkça görülebiliyordu.)
11. She achieved her goals through hard work and dedication. (Sıkı çalışma ve bağlılıkla hedeflerine ulaştı.)
12. His dedication to his craft was evident in the quality of his work. (Mesleğine olan bağlılığı işinin kalitesinde açıkça görülebiliyordu.)
13. Her dedication to the environment was unwavering. (Çevreye olan bağlılığı değişmezdi.)
14. Their dedication to the project paid off in the end with a successful outcome. (Projeye olan bağlılıkları sonunda başarılı bir sonuçla ödüllendirildi.)
15. He showed a great deal of dedication to his family’s business. (Ailesinin işine olan bağlılığına çok değer verdi.)
16. Her dedication to her patients was evident in the care she provided. (Hastalarına olan bağlılığı, sunduğu bakımda açıkça görülebiliyordu.)
17. His dedication to his sport led him to become a professional athlete. (Sporuna olan bağlılığı onu profesyonel bir sporcu olmaya göt

ürdü.)
18. She showed remarkable dedication to her community by volunteering her time and resources. (Toplumuna karşı gönüllü zaman ve kaynaklarını kullanarak dikkat çeken bir bağlılık gösterdi.)

19. The success of the company was due to the dedication of its employees. (Şirketin başarısı, çalışanlarının bağlılığına bağlıydı.)
20. His dedication to his hobby was evident in the time and effort he put into it. (Hobisine olan bağlılığı, ona harcadığı zaman ve çaba ile açıkça görülebiliyordu.)