Mugging İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Mugging İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Mugging İle İlgili İngilizce Cümleler

Mugging nedir?

Mugging, özellikle şehirlerde gerçekleşen bir suç türüdür. Bu suçta, bir kişi diğer bir kişiyi fiziksel şiddet veya tehdit yoluyla gasp etmeye çalışır veya gerçekleştirir.

Örnek cümleler:

1. Mugging is a serious crime that can result in physical harm or even death. (Mugging, fiziksel zarar veya hatta ölümle sonuçlanabilen ciddi bir suçtur.)
2. The victim of the mugging was left with bruises and a broken nose. (Mugging’in kurbanı, morluklar ve kırık burunla kaldı.)
3. I always try to avoid walking alone at night to reduce my risk of being mugged. (Mugging’e maruz kalmamak için gece yalnız yürümekten kaçınmaya çalışıyorum.)
4. The police are investigating a series of muggings that have occurred in the downtown area. (Polis, şehir merkezinde meydana gelen bir dizi mugging‘i araştırıyor.)
5. The victim was able to identify the perpetrator of the mugging in a police lineup. (Kurban, mugging suçunu işleyen kişiyi polis sırasında tanıyabildi.)
6. The city council has increased police patrols in areas with high rates of mugging. (Belediye, yüksek mugging oranına sahip bölgelerde polis devriyelerini artırdı.)
7. I was so scared after the mugging that I didn’t want to leave my apartment for days. (Mugging’den sonra o kadar korkmuştum ki günlerce evimden çıkmak istemedim.)
8. The muggers threatened the victim with a knife and demanded his wallet. (Muggers, kurbanı bıçakla tehdit etti ve cüzdanını istedi.)
9. A group of teenagers were arrested for mugging a man outside the train station. (Bir grup genç, tren istasyonu dışındaki bir adamı mugging suçundan dolayı tutuklandı.)
10. The victim was able to fight off the mugger and escape with his belongings. (Kurban, mugger‘ı püskürtmeyi başardı ve eşyalarıyla kaçtı.)
11. The local news reported on a recent mugging that occurred in broad daylight. (Yerel haberler, geniş çapta yaşanan son bir mugging‘den bahsetti.)
12. The muggers stole the victim’s phone and ran away before the police could arrive. (Muggers, polis gelmeden önce kurbanın telefonunu çaldı ve kaçtı.)

13. The victim was able to give a detailed description of the mugger to the police. (Kurban, mugger hakkında polise detaylı bir açıklama yapabildi.)
14. The city has implemented a new program to educate citizens on how to avoid becoming a victim of mugging. (Şehir, mugging kurbanı olmaktan nasıl kaçınılacağı konusunda vatandaşları eğitmek için yeni bir program başlattı.)
15. The mugger was caught on security camera footage and later arrested by the police. (Mugger, güvenlik kamerası görüntüleriyle tespit edildi ve daha sonra polis tarafından tutuklandı.)
16. The victim suffered from anxiety and fear after the mugging and sought counseling to cope with the trauma. (Kurban, mugging‘in ardından anksiyete ve korku yaşadı ve travmayla başa çıkmak için danışmanlık aradı.)
17. The muggers targeted elderly people who were walking alone at night. (Muggers, gece yalnız yürüyen yaşlı insanları hedef aldı.)
18. The city has installed more street lights in areas with a high risk of mugging to improve safety. (Şehir, güvenliği artırmak için yüksek mugging riskine sahip bölgelere daha fazla sokak lambası yerleştirdi.)
19. The victim was too afraid to report the mugging to the police out of fear of retaliation from the muggers. (Kurban, muggers tarafından intikam alınma korkusuyla mugging‘i polise bildirmekten çok korktu.)
20. The city council has allocated more resources to combat mugging and other types of street crimes. (Belediye, mugging ve diğer sokak suçlarıyla mücadele etmek için daha fazla kaynak ayırdı.)