Decisive İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Decisive İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Decisive

Decisive kelimesi Türkçede “kararlı, belirleyici” anlamına gelir. Bu kelime cümle içinde farklı şekillerde kullanılabilir. İşte örnek cümleler:

  1. She made a decisive move to end the argument. (Tartışmayı sonlandırmak için kararlı bir adım attı.)
  2. The judge’s ruling was decisive in the case. (Hakim kararında belirleyiciydi.)
  3. He played a decisive role in the company’s success. (Şirketin başarısında belirleyici bir rol oynadı.)
  4. The final exam is the most decisive factor in your grade. (Final sınavı notunuzu belirleyen en önemli faktördür.)
  5. The coach’s speech was decisive in motivating the team. (Antrenörün konuşması takımı motive etmek için belirleyiciydi.)
  6. She made a decisive decision to move to a new city. (Yeni bir şehre taşınmak için kararlı bir karar aldı.)
  7. The CEO’s decisive action saved the company from bankruptcy. (CEO’nun kararlı hareketleri şirketi iflastan kurtardı.)
  8. The police officer’s decisive intervention prevented a crime. (Polis memurunun kararlı müdahalesi suç işlenmesini önledi.)
  9. The team’s decisive victory was a result of their hard work. (Takımın kararlı zaferi, çalışmalarının bir sonucuydu.)
  10. The company’s decisive policy on sustainability impressed the customers. (Şirketin sürdürülebilirlik konusunda kararlı politikaları müşterileri etkiledi.)
  11. His decisive communication style helped him in his career. (Kararlı iletişim tarzı kariyerinde ona yardımcı oldu.)
  12. The government’s decisive actions prevented a crisis. (Hükümetin kararlı eylemleri krizi önledi.)
  13. The athlete’s decisive performance earned him a gold medal. (Sporcunun kararlı performansı ona altın madalya kazandırdı.)
  14. The teacher’s decisive feedback helped the student improve. (Öğretmenin kararlı geri bildirimi öğrencinin gelişmesine yardımcı oldu.)
  15. The manager’s decisive leadership style inspired the team. (Yöneticinin kararlı liderlik tarzı takımı motive etti.)
  16. The customer’s decisive complaint led to a product recall. (Müşterinin kararlı şikayeti ürünün geri çağrılmasına neden oldu.)
  17. The company’s decisive investments paid off in the long run. (Şirketin kararlı yatırımları uzun vadede kendini ödedi.)
  18. The doctor’s decisive diagnosis saved the patient’s life. (Doktorun kararlı teşhisi hastanın hayatını kurtardı.)
  19. The athlete’s decisive shot won the game. (Sporcunun kararlı şutu oyunu kazandırdı.)
  20. The committee’s decisive vote ended the deadlock. (Komitenin kararlı oyl

aması çıkmaza son verdi.)

Bu örnek cümlelerde “decisive” kelimesi, farklı durumlarda kararlı, belirleyici anlamlarında kullanılmıştır. Kelimenin kullanıldığı bağlama göre, farklı çeviriler yapılabilir.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.