Deceitfulness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Deceitfulness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Deceitfulness Nedir?

Deceitfulness, başkalarını aldatmak veya yanıltmak için bilerek yanlış beyanlarda bulunmak veya manipüle etmek gibi amaçlarla yapılan herhangi bir davranıştır. Bu kelime, insanlar arasındaki ilişkilerde güven eksikliğine neden olabilir ve karşılıklı anlayış ve saygıyı zayıflatabilir.

Örnek Cümleler:

  1. She showed deceitfulness by lying about her age. (O, yaşını yalanlayarak dolandırıcılık yaptı.)
  2. His deceitfulness was revealed when he was caught stealing from his own company. (Kendi şirketinden çalarken yakalandığında, onun sahtekarlığı açığa çıktı.)
  3. Deceitfulness is not a trait that is valued in most cultures. (Çoğu kültürde, sahtekarlık özellikle değer verilen bir özellik değildir.)
  4. She used her deceitfulness to get her way with her boss. (Patronuyla işini yoluna koymak için sahtekarlığı kullandı.)
  5. Deceitfulness is often seen in politics. (Siyasette sahtekarlık sıkça görülür.)
  6. His deceitfulness was so convincing that nobody suspected him of wrongdoing. (Sahtekarlığı o kadar inandırıcıydı ki, kimse ondan yanlışlıkla şüphelenmedi.)
  7. She showed her deceitfulness by stealing money from her own family. (Kendi ailesinden para çalarak sahtekarlığını gösterdi.)
  8. Deceitfulness often leads to broken relationships. (Sahtekarlık genellikle bozuk ilişkilere yol açar.)
  9. His deceitfulness cost him his job when he was caught lying on his resume. (Özgeçmişinde yalan söylediği ortaya çıkınca işini kaybetti.)
  10. She was known for her deceitfulness among her friends. (Arkadaşları arasında sahtekarlığıyla tanınıyordu.)
  11. The politician’s deceitfulness was exposed when he was caught accepting bribes. (Rüşvet kabul ettiği ortaya çıkınca siyasetçinin sahtekarlığı açığa çıktı.)
  12. His deceitfulness caused him to lose the trust of his colleagues. (Sahtekarlığı, meslektaşlarının güvenini kaybetmesine neden oldu.)
  13. She used her deceitfulness to cheat her way to the top. (En üste çıkmak için sahtekarlığı kullandı.)
  14. The company fired him for his deceitfulness when they found out he had been

embezzling money. (Para zimmetine geçirdiği ortaya çıktığında, şirket onu sahtekarlığı nedeniyle işten çıkardı.)
15. His deceitfulness was exposed when he was caught cheating on his wife. (Eşini aldattığı ortaya çıkınca sahtekarlığı açığa çıktı.)

  1. She was known for her deceitfulness in the business world. (İş dünyasında sahtekarlığıyla tanınıyordu.)
  2. The salesman’s deceitfulness was revealed when customers started complaining about being misled. (Müşterilerin yanıltıldığına dair şikayetler gelmeye başladığında, satıcının sahtekarlığı ortaya çıktı.)
  3. His deceitfulness caused him to lose the trust of his family. (Sahtekarlığı, ailesinin güvenini kaybetmesine neden oldu.)
  4. The spy’s deceitfulness was uncovered when he was caught passing sensitive information to the enemy. (Düşmana hassas bilgi aktarırken yakalandığında, casusun sahtekarlığı ortaya çıktı.)
  5. Her deceitfulness led to her downfall when she was caught embezzling funds from her own charity. (Kendi hayır kurumundan para zimmetine geçirdiği ortaya çıktığında, onun sahtekarlığı onun düşüşüne neden oldu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.