Decease İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Decease İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Decease

Decease kelimesi “ölmek, vefat etmek” anlamına gelmektedir.

  1. She passed away due to a decease she had been battling for years. (Yıllardır mücadele ettiği bir hastalıktan dolayı vefat etti.)
  2. The decease of his father left him feeling lost and alone. (Babasının ölümü onu kaybolmuş ve yalnız hissettirdi.)
  3. There has been a decease in the number of cases reported. (Bildirilen vakaların sayısında bir azalma oldu.)
  4. It’s important to get vaccinated to prevent the spread of decease. (Hastalığın yayılmasını önlemek için aşı olmak önemlidir.)
  5. The decease of her pet dog was a great loss for her. (Evcil köpeğinin ölümü onun için büyük bir kayıp oldu.)
  6. The hospital is equipped to deal with various deceases. (Hastane çeşitli hastalıklarla başa çıkmak için donatılmıştır.)
  7. The decease rate has been steadily declining over the past few years. (Ölüm oranı son birkaç yıldır istikrarlı bir şekilde düşüyor.)
  8. They had to close the school temporarily due to a decease outbreak. (Hastalık salgını nedeniyle okulu geçici olarak kapatmak zorunda kaldılar.)
  9. The decease of her husband left her devastated. (Kocasının ölümü onu mahvetti.)
  10. The decease was caused by a rare genetic disorder. (Hastalık nadir görülen bir genetik bozukluktan kaynaklandı.)
  11. The government has implemented measures to control the spread of decease. (Hükümet, hastalığın yayılmasını kontrol altında tutmak için önlemler aldı.)
  12. The decease had already spread to several other countries. (Hastalık zaten birkaç başka ülkeye yayılmıştı.)
  13. The decease had a significant impact on the economy of the region. (Hastalığın bölgenin ekonomisi üzerinde önemli bir etkisi oldu.)
  14. The decease of his mother made him realize how precious life is. (Annesinin ölümü ona hayatın ne kadar değerli olduğunu fark ettirdi.)
  15. The doctor explained that the decease was incurable. (Doktor hastalığın tedavi edilemez olduğunu açıkladı.)
  16. The decease had a high mortality rate, especially among older adults. (Hastalığın özellikle yaşlı yetişkinler arasında yüksek ölüm oranı vardı.)
  17. The decease was transmitted through contaminated food and water. (Hastalık kirli yiyecek ve su yoluyla bulaşıyordu.)
  18. The decease had a devastating impact on the local community. (Hastalığın yerel toplum üzerinde yıkıcı bir etkisi oldu.)
  19. The decease was first identified in the early 2000s. (Hastalık ilk kez 2000’lerin başında
  1. The decease had long-term effects on the health of those who survived it. (Hastalığın hayatta kalanların sağlığı üzerinde uzun vadeli etkileri oldu.)

(Türkçe karşılıklar eklendi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.