Decapitate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Decapitate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Decapitate Nedir?

Decapitate kelimesi, başın vücuttan ayrılması anlamına gelir.

Örnek cümleler:

1. The executioner decapitated the criminal with one swift blow. (Sözde suçluyu tek bir hızlı darbeyle idamcı başını vücudundan ayırdı.)
2. The guillotine was used to decapitate prisoners during the French Revolution. (Fransız Devrimi sırasında mahkumları başlarından ayırmak için giyotin kullanıldı.)
3. The movie scene was so gory that I had to look away when the killer decapitated his victim. (Katil kurbanını başından ayırdığında sahne o kadar kanlıydı ki bakmaktan vazgeçtim.)
4. The ancient Romans would decapitate gladiators who lost their fights. (Eski Romalılar, dövüşlerini kaybeden gladyatörleri başlarından ayırırlardı.)
5. The surgeon was forced to decapitate the patient to save his life. (Cerrah, hastanın hayatını kurtarmak için hastanın başını vücudundan ayırmak zorunda kaldı.)
6. The robot malfunctioned and decapitated its owner. (Robot arızalandı ve sahibinin başını vücudundan ayırdı.)
7. The king ordered his soldiers to decapitate anyone who opposed him. (Kral, kendisine karşı çıkan herkesin başını vücudundan ayırmalarını emretti.)
8. The medieval executioner was known for his ability to decapitate prisoners with a single blow. (Ortaçağ idamcısı, mahkumları tek bir darbeyle başlarından ayırmak için tanınırdı.)
9. The terrorist group threatened to decapitate their hostages if their demands were not met. (Terörist grup, talepleri yerine getirilmezse rehinelerinin başını vücutlarından ayırmakla tehdit etti.)
10. The monster in the horror movie would decapitate its victims and then eat their heads. (Korku filmindeki canavar, kurbanlarının başlarını vücutlarından ayırır ve daha sonra kafalarını yerdi.)
11. The man was decapitated in a freak accident at the factory. (Adam, fabrikada tuhaf bir kazada başı vücudundan ayrıldı.)
12. The executioner sharpened his sword before decapitating the criminal. (İdamcı suçluyu başından ayırmadan önce kılıcını bilemeledi.)
13. The horse thief was decapitated in front of a crowd of onlookers. (At hırsızı, izleyicilerin önünde başı vücudundan ayrıldı.)
14. The mythological creature was known for its ability to decapitate its enemies. (Mitolojik yaratık, düşmanlarının başlarını vücutlarından ayırmak için bilinirdi.)
15. The victim’s body was found decapitated in the woods. (Kurbanın v

ücudu, ormanlık alanda başı vücudundan ayrılmış halde bulundu.)
16. The serial killer decapitated all of his victims as part of his ritual. (Serien katil, ritüelinin bir parçası olarak tüm kurbanlarının başını vücutlarından ayırdı.)

17. The medieval punishment for high treason was to be decapitated. (Yüksek ihanet suçunun Ortaçağ cezası, başının vücudundan ayrılmasıydı.)
18. The police discovered a decapitated body in the river. (Polis, nehirde başı vücudundan ayrılmış bir ceset buldu.)
19. The samurai would often decapitate their enemies in battle. (Samuraylar savaşta düşmanlarının başlarını sıklıkla vücutlarından ayırırlardı.)
20. The executioner hesitated before decapitating the innocent man, realizing the mistake that had been made. (İdamcı masum adamı başından ayırmadan önce hata yapıldığını fark ederek tereddüt etti.)

Türkçe Karşılıklar:

1. başını vücudundan ayırmak
2. giyotinle idam etmek
3. kurbanını başından ayırmak
4. gladyatörleri başlarından ayırmak
5. hastanın başını vücudundan ayırmak
6. sahibinin başını vücudundan ayırmak
7. karşı çıkanların başını vücutlarından ayırmak
8. mahkumları tek darbede başlarından ayırmak
9. rehinelerin başını vücutlarından ayırmakla tehdit etmek
10. kurbanlarının başını vücutlarından ayırmak ve yemek
11. kazada başı vücudundan ayrılmak
12. suçluyu kılıçla başından ayırmadan önce kılıcı bilemek
13. at hırsızının izleyicilerin önünde başını vücudundan ayırmak
14. düşmanlarının başını vücutlarından ayırmak
15. ormanlık alanda başı vücudundan ayrılmış kurbanın cesedi
16. tüm kurbanların başını vücutlarından ayırmak
17. yüksek ihanet suçunun cezası olarak başının vücudundan ayrılması
18. nehirde başı vücudundan ayrılmış ceset
19. savaşta düşmanlarının başlarını vücutlarından ayırmak
20. masum adamın başını vücudundan ayırmadan önce hata yapıldığını fark etmek