Motionless İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Motionless İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Motionless Nedir?


Motionless, hareketsiz anlamına gelen bir İngilizce kelime olarak kullanılır.

Örnek Cümleler:


1. The cat was motionless on the windowsill. (Kedi pencere pervazında hareketsizdi.)
2. The soldier remained motionless during the training exercise. (Asker, eğitim sırasında hareketsiz kaldı.)
3. The audience was motionless during the emotional performance. (İzleyiciler duygusal gösteri sırasında hareketsizdi.)
4. The statue stood motionless in the middle of the park. (Heykel parkın ortasında hareketsiz duruyordu.)
5. The snake remained motionless, waiting for its prey. (Yılan, avını beklerken hareketsiz kaldı.)
6. The patient lay motionless in the hospital bed. (Hasta hastane yatağında hareketsiz yattı.)
7. The lake was motionless on a calm day. (Göl, sakin bir günde hareketsizdi.)
8. The robot remained motionless until it received a command. (Robot, bir komut alana kadar hareketsiz kaldı.)
9. The tree branches were motionless in the still air. (Ağaç dalları hareketsizdi.)
10. The mouse remained motionless, hoping not to be seen. (Fare, görülmemeyi umarak hareketsiz kaldı.)
11. The boat was motionless in the middle of the lake. (Tekne, gölün ortasında hareketsiz kalmıştı.)
12. The child stood motionless, afraid to move. (Çocuk, hareket etmekten korkarak hareketsiz durdu.)
13. The flowers were motionless in the vase. (Çiçekler vazoda hareketsizdi.)
14. The sunflowers were motionless in the field on a windless day. (Rüzgarın olmadığı bir günde ayçiçekleri tarlada hareketsiz kalmıştı.)
15. The cat remained motionless, watching the bird outside the window. (Kedi, pencere dışındaki kuşu izleyerek hareketsiz kaldı.)
16. The statue was so lifelike that it appeared to be motionless. (Heykel o kadar gerçekçiydi ki hareketsiz gibi görünüyordu.)
17. The ocean was motionless, like a sheet of glass. (Deniz cam bir levha gibi hareketsizdi.)
18. The group of students stood motionless, waiting for the teacher’s instructions. (Öğrenci grubu, öğretmenin talimatlarını bekleyerek hareketsiz durdu.)
19. The snowflakes were motionless in the frigid air. (Kar taneleri donmuş havada hareketsiz kalmıştı.)
20. The statue garden was full of motionless figures. (Heykel bahçesi hareketsiz figürlerle doluydu.)

Türkçe Karşılıkları:


1. Kedi pencere pervazında hareketsizdi.
2. Asker, eğitim sırasında hareketsiz kaldı.
3. İzleyiciler duygusal gösteri sırasında hareketsizdi.
4. Heykel parkın ortasında hareketsiz duruyordu.
5. Yılan, avını beklerken hareketsiz kaldı.
6. Hasta hastane yatağında hareketsiz yattı.
7. Göl, sakin bir günde hareketsizdi.
8. Robot, bir komut alana kadar hareketsiz kaldı.
9. Ağaç dalları hareketsizdi.
10. Fare, görülmemeyi umarak hareketsiz kaldı.
11. Tekne, gölün ortasında hareketsiz kalmıştı.
12. Çocuk, hareket etmekten korkarak hareketsiz durdu.
13. Çiçekler vazoda hareketsizdi.
14. Rüzgarın olmadığı bir günde ayçiçekleri tarlada hareketsiz kalmıştı.
15. Kedi, pencere dışındaki kuşu izleyerek hareketsiz kaldı.
16. Heykel o kadar gerçekçiydi ki hareketsiz gibi görünüyordu.
17. Deniz cam bir levha gibi hareketsizdi.
18. Öğrenci grubu, öğretmenin talimatlarını bekleyerek hareketsiz durdu.
19. Kar taneleri donmuş havada hareketsiz kalmıştı.
20. Heykel bahçesi hareketsiz figürlerle doluydu.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.