Deacon İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Deacon İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Deacon Nedir?

Deacon, Hristiyan Kilisesi’nde yardımcı bir rütbedir ve diakon olarak da bilinir. Papazın altında, ama rahiplik için bir adım öncedir. İbadetlerde, topluluk hizmetlerinde ve yardım faaliyetlerinde papazlara yardımcı olurlar.

Örnek cümleler:

1. John was ordained as a deacon last Sunday. (John, geçen Pazar bir diakon olarak atanmıştır.)
2. Deacon Jones led the prayer during the Sunday service. (Diakon Jones, Pazar ayinine öncülük etti.)
3. The deacon handed out bulletins to the congregation. (Diakon, topluluğa bültenler dağıttı.)
4. The deaconesses prepared food for the homeless shelter. (Diakonesler, evsiz barınağına yiyecek hazırladılar.)
5. The deacons visited the sick in the hospital. (Diakonlar, hastanede hastaları ziyaret ettiler.)
6. The deacon spoke about the importance of forgiveness. (Diakon, bağışlamanın öneminden bahsetti.)
7. Deacon Johnson organized a charity event for the needy. (Diakon Johnson, ihtiyaç sahipleri için bir hayır etkinliği düzenledi.)
8. The deacons helped set up the Christmas decorations. (Diakonlar, Noel dekorasyonlarını kurmaya yardım ettiler.)
9. Deaconess Davis taught Sunday school to the children. (Diakones Davis, çocuklara Pazar okulu öğretti.)
10. The deacon sang a beautiful hymn during the baptism. (Diakon, vaftiz sırasında güzel bir ilahi söyledi.)
11. The deacons passed the collection plate during the offering. (Diakonlar, bağış sırasında toplama tabakasını gezdirdi.)
12. Deacon Thomas preached about the importance of faith. (Diakon Thomas, imanın öneminden bahsetti.)
13. The deacons cleaned up the church after the service. (Diakonlar, ayin sonrasında kiliseyi temizlediler.)
14. Deaconess Hernandez organized a bake sale to raise funds for charity. (Diakones Hernandez, hayır için fon toplamak için bir kermes düzenledi.)
15. The deacon led the prayer before the meal. (Diakon, yemekten önce dua etti.)
16. The deacon read from the Bible during the service. (Diakon, ayin sırasında Kutsal Kitap’tan okudu.)
17. Deacon Johnson visited the elderly members of the church. (Diakon Johnson, kilisenin yaşlı üyelerini ziyaret etti.)
18. The deacons organized a blood drive to help save lives. (Diakonlar, hayat kurtarmaya yardımcı olmak için bir kan bağışı kampanyası düzenlediler.)
19. Deaconess Parker helped organize the church’s annual picnic. (Diakones Parker, kilisenin yıllık pikniğini düzenlemeye yardımcı oldu.)
20. The deacon lit

the candles on the altar before the service. (Diakon, ayin öncesi sunağın mumlarını yaktı.)

Türkçe karşılıklar:

1. John, geçen Pazar bir diakon olarak atanmıştır.
2. Diakon Jones, Pazar ayinine öncülük etti.
3. Diakon, topluluğa bültenler dağıttı.
4. Diakonesler, evsiz barınağına yiyecek hazırladılar.
5. Diakonlar, hastanede hastaları ziyaret ettiler.
6. Diakon, bağışlamanın öneminden bahsetti.
7. Diakon Johnson, ihtiyaç sahipleri için bir hayır etkinliği düzenledi.
8. Diakonlar, Noel dekorasyonlarını kurmaya yardım ettiler.
9. Diakones Davis, çocuklara Pazar okulu öğretti.
10. Diakon, vaftiz sırasında güzel bir ilahi söyledi.
11. Diakonlar, bağış sırasında toplama tabakasını gezdirdi.
12. Diakon Thomas, imanın öneminden bahsetti.
13. Diakonlar, ayin sonrasında kiliseyi temizlediler.
14. Diakones Hernandez, hayır için fon toplamak için bir kermes düzenledi.
15. Diakon, yemekten önce dua etti.
16. Diakon, ayin sırasında Kutsal Kitap’tan okudu.
17. Diakon Johnson, kilisenin yaşlı üyelerini ziyaret etti.
18. Diakonlar, hayat kurtarmaya yardımcı olmak için bir kan bağışı kampanyası düzenlediler.
19. Diakones Parker, kilisenin yıllık pikniğini düzenlemeye yardımcı oldu.
20. Diakon, ayin öncesi sunağın mumlarını yaktı.