Cut İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cut İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cut kelimesinin Türkçe Anlamı:

Kesmek, dilimlemek, kırmak, kesinti yapmak gibi anlamları bulunan İngilizce bir fiildir.

Örnek Cümleler:

1. Cut the cake into equal pieces. (Pastayı eşit parçalara kes.)
2. She accidentally cut her finger with a knife. (Bıçakla parmağını kazara kesdi.)
3. The company decided to cut jobs to reduce costs. (Şirket maliyetleri azaltmak için işleri kesmeye karar verdi.)
4. He cut his hair short for the summer. (Yaz için saçlarını kısa kestirdi.)
5. The gardener cut the grass with a lawn mower. (Bahçıvan çimleri bir çim biçme makinesiyle kesti.)
6. The chef used a sharp knife to cut the vegetables. (Şef sebzeleri kesmek için keskin bir bıçak kullandı.)
7. He had to cut his vacation short because of a family emergency. (Aile acil durumu nedeniyle tatilini kısa kesmek zorunda kaldı.)
8. The director decided to cut the scene from the movie. (Yönetmen sahneyi filmden kesmeye karar verdi.)
9. The doctor had to cut open the patient’s chest to perform the surgery. (Doktor ameliyatı yapmak için hastanın göğsünü kesmek zorunda kaldı.)
10. She decided to cut ties with her toxic friend. (Zehirli arkadaşıyla ilişkilerini koparmaya karar verdi.)
11. He cut class and went to the beach instead. (Dersi atlayıp plaja gitti.)
12. The tailor cut the fabric to make a suit. (Terzi takım elbise yapmak için kumaşı kesti.)
13. He accidentally cut off the car in traffic. (Trafikte kazara arabayı kesti.)
14. The restaurant had

    to cut back on expenses due to the pandemic. (Restoran pandemi nedeniyle harcamalarını kısma kararı aldı.)

15. The athlete cut a few seconds off his record time. (Sporcu rekor süresinden birkaç saniye kesti.)
16. He used a saw to cut the piece of wood. (Ahşap parçayı kesmek için testere kullandı.)
17. The school cut funding for the music program. (Okul müzik programına yapılan finansmanı kesti.)
18. She cut the interview short when she realized the job was not a good fit. (İşin kendisine uygun olmadığını anlayınca röportajı kısa kesti.)
19. The boxer cut his opponent with a swift jab. (Boksör rakibini hızlı bir yumrukla kesti.)
20. The airline cut back on flights to save money. (Havayolu para biriktirmek için uçuşları kısmaya karar verdi.)
21. He cut a deal with the seller to lower the price. (Satıcıyla fiyatı düşürmek için bir anlaşma yaptı.)

Türkçe Anlamları:

• kırmak
• kesmek
• kesinti yapmak
• dilimlemek
• azaltmak
• kısaltmak
• koparmak