Cuff İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cuff İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cuff Nedir?

Cuff, İngilizce bir kelime olup Türkçe karşılığı “kelepçe” veya “kol bandı”dır. Bu kelime, genellikle giysi, alet veya tıbbi ekipmanlarda kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. The police officer put the cuffs on the suspect’s wrists.
   (Polis memuru, şüphelinin bileklerine kelepçe taktı.)
2. She wore a leather cuff bracelet on her wrist.
   (O, bileğine bir deri kol bandı bilezik taktı.)
3. The doctor inflated the blood pressure cuff to check the patient’s vitals.
   (Doktor, hastanın vital bulgularını kontrol etmek için tansiyon kol bandını şişirdi.)
4. The handcuffs hurt my wrists.
   (Kelepçeler, bileklerimi incitti.)
5. He rolled up his shirt sleeve to show off his new cuff tattoo.
   (Yeni kol bandı dövmesini göstermek için gömlek kolu üzerini sıvadı.)
6. The mechanic tightened the cuff on the pipe to prevent leaks.
   (Tamirci, sızıntıları önlemek için borudaki kelepçeyi sıktı.)
7. She felt a tightness in her cuff after lifting weights.
   (Ağırlık kaldırdıktan sonra bileğinde sıkılık hissetti.)
8. The prisoner’s cuffs were removed when he arrived at the jail.
   (Mahkumun kelepçeleri, hapishaneye vardığında çıkarıldı.)
9. The nurse took the cuff off the patient’s arm after measuring their blood pressure.
   (Hemşire, hastanın tansiyonunu ölçtükten sonra kol bandını hastanın kolundan çıkardı.)
10. The police officer loosened the cuffs to make the suspect more comfortable in the back of the car.
    (Polis memuru, şüphelinin arka koltukta daha rahat olması için kelepçeleri gevşetti.)
11. The designer added a cuff detail to the sleeves of the dress.
    (Tasarımcı, elbisenin kollarına bir kol bandı detayı ekledi.)
12. The surgeon put the blood pressure cuff on the patient’s leg during the surgery.
    (Cerrah, ameliyat sırasında hastanın bacağına tansiyon kol bandını taktı.)
13. The tailor added a cuff to the hem of the pants to make them shorter.
    (Terzi, pantolonun eteğine bir kol bandı ekledi ve pantolonu kısalttı.)
14. The police officer used the cuff to restrain the suspect.
    (Polis memuru, şüpheliyi kontrol altına almak için kelepçeyi kullandı.)
15. She adjusted the cuff on her wrist before going on stage.
    (Sahneye çıkmadan önce bileğindeki kelepçeyi ayarladı.)
16. The firefighter used a cuff to secure the hose to the hydrant

17. The leather cuff on his jacket was adorned with silver studs.
    (Ceketinin üzerindeki deri kol bandı, gümüş çivilerle süslenmişti.)
18. The doctor deflated the blood pressure cuff after finishing the examination.
    (Doktor, muayene bitiminde tansiyon kol bandını indirdi.)
19. The prisoner’s cuffs clinked as he walked into the courtroom.
    (Mahkumun kelepçeleri, mahkeme salonuna yürürken tıkırtı çıkardı.)
20. The athlete wore compression cuffs on his legs to improve his performance.
    (Sporcu, performansını artırmak için bacaklarına sıkıştırma kelepçeleri taktı.)