To The Full İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

To The Full İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

To The Full Örnekleri:

To The Full kelimesinin Türkçe anlamı “tamamen” veya “en üst seviyede” demektir.

1. I am determined to live my life to the full. (Hayatımı tamamen yaşamaya kararlıyım.)
2. She gave her job to the full. (İşini en üst seviyede yaptı.)
3. He enjoyed the party to the full. (Partiyi tamamen keyifle yaşadı.)
4. They utilized their potential to the full. (Potansiyellerini tamamen kullandılar.)
5. The artist expressed himself to the full in his paintings. (Sanatçı, resimlerinde kendisini tamamen ifade etti.)
6. She gave her performance to the full. (Performansını en üst seviyede sergiledi.)
7. He pursued his passion to the full. (Tutkusunu tamamen takip etti.)
8. They enjoyed their vacation to the full. (Tatillerini tamamen keyifle geçirdiler.)
9. The team played to the full and won the game. (Takım en üst seviyede oynadı ve oyunu kazandı.)
10. She devoted herself to the project to the full. (Proje için kendisini tamamen adadı.)
11. He took advantage of the opportunity to the full. (Fırsattan tamamen yararlandı.)
12. They committed themselves to the cause to the full. (Neden için kendilerini tamamen adamışlardı.)
13. The chef prepared the meal to the full. (Şef yemeği en üst seviyede hazırladı.)
14. She explored the city to the full. (Şehri tamamen keşfetti.)
15. He embraced the challenge to the full. (Meydan okumayı tamamen kabul etti.)
16. They celebrated the occasion to the full. (Fırsatı tamamen kutladılar.)
17. The team supported their captain to the full. (Takım kaptanlarına tamamen destek verdi.)
18. She studied for the exam to the full. (Sınav için tamamen çalıştı.)
19. He played his instrument to the full. (En üst seviyede çaldı.)
20. They loved each other to the full. (Birbirlerine tamamen aşık oldular.)

21. She invested in her education to the full. (Eğitimine tamamen yatırım yaptı.)
22. He dedicated himself to the sport to the full. (Spora tamamen kendini adamıştı.)
23. They traveled the world to the full. (Dünyayı tamamen gezdiler.)
24. The company utilized their resources to the full. (Şirket kaynaklarını en üst seviyede kullandı.)
25. She expressed her creativity to the full. (Yaratıcılığını tamamen ifade etti.)
26. He immersed himself in the culture to the full. (Kültürde tamamen kendini kaybetti.)
27. They followed their dreams to the full. (Hayallerini tamamen takip ettiler.)
28. The team worked together to the full. (Takım birlikte en üst seviyede çalıştı.)
29. She sang the song to the full. (Şarkıyı en üst seviyede söyledi.)
30. He experienced life to the full. (Hayatı tamamen deneyimledi.)