Cubicle İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Cubicle Nedir?
Cubicle, genellikle ofislerde kullanılan bölme duvarlarıyla ayrılan küçük çalışma alanlarına verilen isimdir.
Örnek Cümleler:
- I spend most of my day in my cubicle at work. (Çalıştığım yerde günümün çoğunu kabinimde geçiriyorum.)
- The cubicle walls are too thin, I can hear everything my neighbor says. (Kabin duvarları çok ince, komşumun söylediği her şeyi duyabiliyorum.)
- Jane decorated her cubicle with photos of her family and friends. (Jane kabinini ailesi ve arkadaşlarının fotoğraflarıyla süsledi.)
- The company is planning to renovate the cubicles to create a more open office space. (Şirket, daha açık bir ofis alanı oluşturmak için kabinleri yenilemeyi planlıyor.)
- My cubicle is right next to the printer, so it gets noisy sometimes. (Kabinim yazıcıya hemen yanında olduğu için bazen gürültülü oluyor.)
- Jack always keeps his cubicle neat and organized. (Jack her zaman kabinini düzenli ve düzenli tutar.)
- The cubicles are designed to provide some privacy for employees. (Kabinler, çalışanlar için biraz gizlilik sağlamak için tasarlanmıştır.)
- I have a plant on my desk in my cubicle to brighten up the space. (Kabinimdeki masamda, alanı aydınlatmak için bir bitki var.)
- The cubicles are separated by tall walls, so it can be difficult to communicate with coworkers. (Kabinler yüksek duvarlarla ayrıldığından, meslektaşlarla iletişim kurmak zor olabilir.)
- The company is planning to install new cubicles with adjustable heights to improve ergonomics. (Şirket, ergonomiyi iyileştirmek için ayarlanabilir yükseklikli yeni kabinler kurmayı planlıyor.)
- I always wear headphones in my cubicle to block out distractions. (Kabinimde dikkat dağıtıcıları engellemek için her zaman kulaklık takarım.)
- The cubicles have lockable doors, so employees can store their belongings safely. (Kabinlerin kilitlenebilir kapıları vardır, böylece çalışanlar eşyalarını güvenli bir şekilde saklayabilirler.)
- The cubicle walls are made of sound-absorbing materials to reduce noise. (Kabin duvarları gürültüyü azaltmak için ses emici malzemelerden yapılmıştır.)
- The company allows employees to personalize their cubicles within certain guidelines. (Şirket, belirli kurallar dahilinde çalışanların kabinlerini kişiselleştirmelerine izin verir.)
- The cubicles are arranged in a way that maximizes natural light. (Kabinler, doğal ışığı maksimize etmek için bir şekilde düzenlenmiştir.)
- My cubicle is located near the kitchen, so I can grab a snack easily. (K
abinim mutfak yakınında olduğu için atıştırmalık almak kolay.)
17. The cubicles have adjustable shelves to accommodate different storage needs. (Kabinlerde, farklı depolama ihtiyaçlarına uygun ayarlanabilir raflar bulunur.)
- The company is planning to add more plants to the cubicles to improve air quality. (Şirket, hava kalitesini iyileştirmek için kabinlere daha fazla bitki eklemeyi planlıyor.)
- My cubicle is next to the window, so I get a nice view of the city. (Kabinim pencerenin yanında olduğu için şehrin güzel bir manzarasını görüyorum.)
- The company is considering removing the cubicles altogether and adopting an open floor plan. (Şirket, kabinleri tamamen kaldırmayı ve açık bir yerleşim planı benimsemeyi düşünüyor.)
Hemen Yorum Yaz