Tittle-Tattle İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Tittle-Tattle İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Tittle-Tattle

Tittle-tattle, küçük önemsiz konuşmaları veya dedikoduları ifade eder. Bu tür konuşmalar genellikle özel veya kişisel bilgileri içermez ve yaygın olarak insanların sosyal hayatında kullanılır.

Örnek cümleler:

  1. I don’t have time for tittle-tattle, let’s get down to business. (Tittle-tattle ile vakit kaybetmeyeceğim, işimize bakalım.)
  2. She always indulges in tittle-tattle about her colleagues. (Her zaman meslektaşları hakkında tittle-tattle yapıyor.)
  3. I overheard some tittle-tattle about their relationship at the party. (Partide ilişkileri hakkında bazı tittle-tattle duydum.)
  4. She’s always spreading tittle-tattle about others, it’s so annoying. (Sürekli başkaları hakkında tittle-tattle yapıyor, çok sinir bozucu.)
  5. Don’t pay attention to their tittle-tattle, it’s all just rumors. (Onların tittle-tattle’ına kulak asma, hepsi sadece söylentiler.)
  6. I heard some tittle-tattle about the new employee, have you met him yet? (Yeni çalışan hakkında bazı tittle-tattle duydum, henüz tanıştın mı?)
  7. Tittle-tattle is not worth your time, focus on more important things. (Tittle-tattle zamanınıza değmez, daha önemli şeylere odaklanın.)
  8. She loves to gossip and tittle-tattle with her friends. (Arkadaşlarıyla dedikodu yapmaktan ve tittle-tattle yapmaktan hoşlanıyor.)
  9. I don’t want to engage in tittle-tattle about my coworkers, it’s not professional. (Meslektaşlarım hakkında tittle-tattle yapmak istemiyorum, profesyonel değil.)
  10. Tittle-tattle and rumors can ruin someone’s reputation, be careful what you say. (Tittle-tattle ve söylentiler birinin reputasyonunu mahvedebilir, ne söylediğinize dikkat edin.)
  11. I don’t like tittle-tattle, I prefer to talk about more meaningful things. (Tittle-tattle’dan hoşlanmam, daha anlamlı şeyler hakkında konuşmayı tercih ederim.)
  12. Let’s avoid tittle-tattle and focus on positive things instead. (Tittle-tattle’dan kaçınalım ve pozitif şeylere odaklanalım.)
  13. Tittle-tattle can cause unnecessary drama and tension, let’s avoid it. (Tittle-tattle gereksiz drama ve gerilime neden olabilir, ondan kaçınalım.)
  14. I heard some tittle-tattle about the company’s new product launch, have you heard anything? (Şirketin yeni ürün lansmanıyla ilgili bazı tittle-tattle’lar duydum, sen duydun mu?)
  15. Tittle-tattle can be hurtful and disrespectful, let’s be mindful of what we say. (Tittle-tattle zarar verici ve saygısız olabilir, ne söylediğimizin

dikkatli olalım.)
16. Some people thrive on tittle-tattle and drama, but it’s not a healthy way to live. (Bazı insanlar tittle-tattle ve dramadan keyif alır, ancak bu sağlıklı bir yaşam tarzı değildir.)

  1. Let’s focus on facts and not tittle-tattle when discussing important issues. (Önemli konuları tartışırken, gerçeklere odaklanalım ve tittle-tattle yapmayalım.)
  2. Tittle-tattle can be damaging to relationships, so let’s be careful what we say about others. (Tittle-tattle, ilişkilere zarar verebilir, bu yüzden başkaları hakkında ne söylediğimize dikkat edelim.)
  3. She always wants to know the latest tittle-tattle about celebrities and gossip. (Sürekli ünlülerle ilgili en son tittle-tattle’ı ve dedikoduyu öğrenmek istiyor.)
  4. Tittle-tattle can be a form of bullying and harassment, let’s stand up against it. (Tittle-tattle, zorbalık ve taciz biçimi olabilir, ona karşı durmalıyız.)

(Türkçe çeviriler kalın ve siyah renkte yazılmıştır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.