Crowd İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Crowd İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Crowd İle İlgili Cümleler

Crowd, kalabalık anlamına gelir. İşte crowd kelimesiyle kullanılabilecek örnek cümleler:

1. The crowd at the concert was amazing. (Konserdeki kalabalık harikaydı.)
2. I don’t like being in a big crowd. (Büyük kalabalıkta olmayı sevmem.)
3. The crowd cheered as the team scored a goal. (Takım gol attığında kalabalık sevinçle bağırdı.)
4. We had to push our way through the crowd to get to the front. (Öne geçmek için kalabalığın arasından ittirerek ilerlememiz gerekti.)
5. The police had to disperse the crowd when things started to get out of control. (Durum kontrolden çıkmaya başlayınca polis kalabalığı dağıtmak zorunda kaldı.)
6. The crowd went wild when the band started playing their hit song. (Grup hit şarkılarını çalmaya başladığında kalabalık deli gibi eğlendi.)
7. The concert was canceled due to a lack of crowd. (Konser, yetersiz kalabalık sebebiyle iptal edildi.)
8. I lost my friend in the crowd and couldn’t find her for an hour. (Arkadaşımı kalabalıkta kaybettim ve bir saat boyunca bulamadım.)
9. The street vendor was selling hot dogs to the hungry crowd. (Sokak satıcısı aç kalabalığa sıcak köpekler satıyordu.)
10. The speaker had a hard time making herself heard over the noisy crowd. (Konuşmacı gürültülü kalabalık üzerinden kendini duyurmakta zorlandı.)
11. The crowd dispersed quickly when it started to rain. (Yağmur yağmaya başlayınca kalabalık hızlıca dağıldı.)
12. The crowd sang “Happy Birthday” to the girl in the center of the room. (Kalabalık, odanın ortasındaki kıza “Doğum günün kutlu olsun” şarkısını söyledi.)
13. The rock band drew a huge crowd to the festival. (Rock grubu festivalde büyük bir kalabalık çekti.)
14. The politician was greeted by a friendly crowd when she arrived at the rally. (Politikacı mitinge geldiğinde dostane bir kalabalık tarafından karşılandı.)
15. The stadium was filled with a cheering crowd. (Stadyum, alkışlayan bir kalabalıkla doluydu.)
16. The street was blocked by a large crowd of protesters. (Sokak büyük bir protestocu kalabalığı tarafından kapatıldı.)
17. The crowd roared with excitement as the fireworks lit up the sky. (Havai fişekler gökyüzünü aydınlattığında kalabalık heyecanla bağırdı.)
18. The crowd was so big that we couldn’t even see the stage. (Kalabalık o kadar büyüktü ki sahneyi bile göremedik.)
19. The police used tear gas to disperse the angry crowd. (Polis öfkeli kalabalığı dağıtmak için göz yaşartıcı gaz

kullandı.)
20. The festival organizers were pleased with the large crowd that attended the event. (Festival organizatörleri etkinliğe katılan büyük kalabalıktan memnun kaldılar.)

(Türkçe çeviriler yanında parantez içinde verilmiştir.)