Credentials İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Credentials İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Credentials Nedir?

Credentials, kişinin bir konuda bilgi sahibi olduğunu veya yetkin olduğunu belirten bir dizi belge veya sertifikadır. Bu belgeler, eğitim, deneyim, lisans veya sertifikalar olabilir. Ayrıca, bir kişinin kimlik bilgileri ve geçmişi hakkında da bilgi sağlayabilirler.

Örnek cümleler:

  1. I need to see your credentials before I can allow you to enter the building. (Binaya girmeden önce kimlik bilgilerinizi görmem gerekiyor.)
  2. She had the credentials to be a qualified nurse. (O, nitelikli bir hemşire olmak için gerekli belgelere sahipti.)
  3. The job posting required a master’s degree and three years of relevant experience as credentials. (İş ilanı, yüksek lisans derecesi ve üç yıl ilgili deneyimi belge olarak gerektiriyordu.)
  4. He was hired based on his credentials and previous work experience. (Onun işe alınması, belgeleri ve önceki iş deneyimine dayanarak gerçekleşti.)
  5. The lawyer’s credentials were impressive, which made me feel more confident about hiring him. (Avukatın belgeleri etkileyiciydi, bu benim onu işe almaya daha da güvenli hissettirdi.)
  6. She couldn’t apply for the job because she didn’t have the necessary credentials. (Gerekli belgelere sahip olmadığı için iş için başvuruda bulunamadı.)
  7. The college requires a high school diploma as a credential for admission. (Kolej, kabul için bir lise diploması gerektirir.)
  8. His credentials in the field of computer engineering were well-known in the industry. (Bilgisayar mühendisliği alanındaki referansları endüstride iyi biliniyordu.)
  9. The company’s reputation is built on the credentials of its employees. (Şirketin itibarı, çalışanlarının belgelerine dayanmaktadır.)
  10. The conference organizers asked for his credentials as a speaker. (Konferans organizatörleri, konuşmacı olarak onun belgelerini istedi.)
  11. The athlete’s credentials were impeccable, with multiple Olympic medals to his name. (Sporcu, adıyla birkaç Olimpiyat madalyası bulunan kusursuz referanslara sahipti.)
  12. She presented her credentials to the committee in order to be considered for the position. (Pozisyon için düşünülebilmesi için komiteye belgelerini sundu.)
  13. The credentials of the expert witness were thoroughly examined by both the prosecution and defense. (Uzman tanığın belgeleri, hem savcılık hem de savunma tarafından detaylı bir şekilde incelendi.)
  14. In order to teach at the university, a PhD is often required as a credential. (Üniversitede öğretmek için, bir doktora derecesi genellikle belge olarak gereklidir.)
  15. Her credentials as a successful entrepreneur were impressive. (Başarılı bir girişimci olarak referansları etkileyiciydi.)
  16. The
  1. The company requires its employees to maintain current credentials in their respective fields. (Şirket, çalışanlarının ilgili alanlarda güncel belgelere sahip olmasını gerektirir.)
  2. He received the job offer based on his credentials and impressive portfolio. (O, belgeleri ve etkileyici portföyüne dayanarak iş teklifi aldı.)
  3. The credentials of the contractor were verified before hiring him for the construction project. (Yapı projesi için işe alınmadan önce, müteahhidin belgeleri doğrulandı.)
  4. She was proud of her credentials and felt they were a testament to her hard work and dedication. (O, belgelerinden gurur duydu ve bunların onun sıkı çalışması ve özverisi için bir kanıt olduğunu hissetti.)
  5. The university’s accreditation agency carefully reviews the credentials of faculty before granting approval. (Üniversitenin akreditasyon ajansı, onay vermeden önce öğretim üyelerinin belgelerini dikkatlice inceler.)

(Türkçe çeviriler kalın ve mavi renkte yazılmıştır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.