Mellifluousness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Mellifluousness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Mellifluousness Nedir?

Mellifluousness İngilizce bir kelime olup, “hoş ve tatlı bir şekilde akıcı olan, tatlılıkla dolu olan” anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

1. Her zaman melodik ve mellifluousness bir sese sahip olan bir şarkıcı olmayı hayal etmişimdir. (I have always dreamed of being a singer with a melodic and mellifluousness voice.)
2. Bu şarkının müziği, onun mellifluousness sözlerine tam olarak uyuyor. (The music of this song perfectly complements its mellifluousness lyrics.)
3. O, mellifluousness sesiyle birlikte çocuklara ninni söyler. (She sings lullabies to children with her mellifluousness voice.)
4. O, mellifluousness bir İspanyolca aksanına sahip olduğu için konuşması güzel dinleniyor. (Her speech is pleasant to listen to because she has a mellifluousness Spanish accent.)
5. Bu müzik aletinin mellifluousness sesi, herkesi büyüler. (The mellifluousness sound of this musical instrument captivates everyone.)
6. Benim en sevdiğim müzik türü, mellifluousness melodilere sahip olanlarıdır. (My favorite type of music is the one that has mellifluousness melodies.)
7. Bu şarkıdaki sözler, onun mellifluousness melodisiyle harika bir uyum içinde. (The lyrics of this song are in perfect harmony with its mellifluousness melody.)
8. O, konuşurken, mellifluousness tonlamasıyla dikkatleri üzerine çekiyor. (She catches people’s attention with her mellifluousness intonation while speaking.)
9. Doğanın sunduğu melodi, özellikle deniz ve kuş sesleri, insanların üzerinde mellifluousness bir etki bırakır. (The melody offered by nature, especially the sound of the sea and birds, leaves a mellifluousness effect on people.)
10. O, kendi yazdığı şiirlerde her zaman mellifluousness sözler kullanır. (She always uses mellifluousness words in her own poems.)
11. Bu yazarın eserleri, mellifluousness bir dil kullanımı ile doludur. (This writer’s works are full of mellifluousness language usage.)
12. O, gitar çalarken, mellifluousness sesiyle herkesi büyüler. (He captivates everyone with his mellifluousness sound while playing the guitar.)
13. Bu şarkının en güzel yanı, onun mellifluousness nakaratıdır. (The best part of this song is its mellifluousness chorus.)
14. Bir rüzgarın, mellifluousness şarkılar söyleyen kuşların seslerini taşıdığını duyuyorum. (I hear the wind carrying the mellifluousness songs of singing birds.)
15. Bu radyo programı, mellifluousness müziklerin bulunduğu bir liste sunuyor. (This radio

program offers a playlist of mellifluousness music.)
16. O, herhangi bir konuda konuşurken, mellifluousness bir dil kullanarak herkesi etkiler. (She influences everyone by using mellifluousness language when she speaks on any topic.)

17. Bu kitap, okuyucuları mellifluousness bir atmosferin içine sokar. (This book immerses readers in a mellifluousness atmosphere.)
18. O, piyano çalarken, mellifluousness nağmeleriyle dinleyicileri büyüler. (She captivates listeners with her mellifluousness melodies while playing the piano.)
19. Bu şarkı, onun mellifluousness sesiyle başka bir boyuta taşınır. (This song transcends to another dimension with her mellifluousness voice.)
20. Yatak odamın penceresi açıkken, dışarıdan gelen mellifluousness kuş sesleriyle uykuya dalmayı severim. (I like to fall asleep with the mellifluousness sounds of birds coming from outside when the window of my bedroom is open.)