Country İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Country
Country, Türkçe’de ülke anlamına gelir. Bu kelime İngilizce cümlelerde çeşitli şekillerde kullanılabilir. İşte örnek cümleler:
- I love visiting different countries and experiencing new cultures. (Farklı ülkeleri ziyaret etmek ve yeni kültürleri deneyimlemekten hoşlanıyorum.)
- China is the most populous country in the world. (Çin, dünyanın en kalabalık ülkesidir.)
- My dream is to travel to every country in the world. (Hayalim dünyadaki her ülkeyi gezmek.)
- The United States is a diverse country with many different cultures. (Amerika Birleşik Devletleri, birçok farklı kültürü barındıran çeşitli bir ülkedir.)
- I have never been to a country where the people are so friendly. (Dünyada insanların bu kadar dostane olduğu bir ülkeye hiç gitmedim.)
- Australia is a beautiful country with amazing scenery. (Avustralya, muhteşem manzaralara sahip güzel bir ülkedir.)
- The country is experiencing a period of economic growth. (Ülke, bir ekonomik büyüme dönemi yaşıyor.)
- Japan is a country with a rich history and fascinating traditions. (Japonya, zengin bir tarihe ve ilginç geleneklere sahip bir ülkedir.)
- Many people dream of living in a foreign country. (Birçok insan yabancı bir ülkede yaşamayı hayal ediyor.)
- The country has a diverse landscape, from mountains to beaches. (Ülke, dağlardan plajlara kadar çeşitli manzaralara sahiptir.)
- The political situation in the country is very unstable. (Ülkedeki siyasi durum çok istikrarsız.)
- Spain is a country known for its delicious cuisine. (İspanya, lezzetli mutfağıyla tanınan bir ülkedir.)
- The country’s national anthem is very moving. (Ülkenin milli marşı çok duygusal.)
- India is a country with a rich cultural heritage. (Hindistan, zengin bir kültürel mirasa sahip bir ülkedir.)
- The country’s education system needs to be reformed. (Ülkenin eğitim sistemi yeniden yapılandırılmalı.)
- Canada is a country with vast
natural resources. (Kanada, geniş doğal kaynakları olan bir ülkedir.)
17. The country’s infrastructure is in need of major improvements. (Ülkenin altyapısı büyük iyileştirmelere ihtiyaç duyuyor.)
- I have always wanted to explore the countryside of France. (Fransa’nın kırsalını keşfetmek istedim.)
- The country is known for its high-quality wines. (Ülke, yüksek kaliteli şaraplarıyla tanınır.)
- The government is implementing new policies to boost the country’s economy. (Hükümet, ülkenin ekonomisini canlandırmak için yeni politikalar uyguluyor.)
Türkçe:
- Farklı ülkeleri ziyaret etmek ve yeni kültürleri deneyimlemekten hoşlanıyorum.
- Çin, dünyanın en kalabalık ülkesidir.
- Hayalim dünyadaki her ülkeyi gezmek.
- Amerika Birleşik Devletleri, birçok farklı kültürü barındıran çeşitli bir ülkedir.
- Dünyada insanların bu kadar dostane olduğu bir ülkeye hiç gitmedim.
- Avustralya, muhteşem manzaralara sahip güzel bir ülkedir.
- Ülke, bir ekonomik büyüme dönemi yaşıyor.
- Japonya, zengin bir tarihe ve ilginç geleneklere sahip bir ülkedir.
- Birçok insan yabancı bir ülkede yaşamayı hayal ediyor.
- Ülke, dağlardan plajlara kadar çeşitli manzaralara sahiptir.
- Ülkedeki siyasi durum çok istikrarsız.
- İspanya, lezzetli mutfağıyla tanınan bir ülkedir.
- Ülkenin milli marşı çok duygusal.
- Hindistan, zengin bir kültürel mirasa sahip bir ülkedir.
- Ülkenin eğitim sistemi yeniden yapılandırılmalı.
- Kanada, geniş doğal kaynakları olan bir ülkedir.
- Ülkenin altyapısı büyük iyileştirmelere ihtiyaç duyuyor.
- Fransa’nın kırsalını keşfetmek istedim.
- Ülke, yüksek kaliteli şaraplarıyla tanınır.
- Hükümet, ülkenin ekonomisini canlandırmak için yeni politikalar uyguluyor.
Hemen Yorum Yaz