Marry İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Marry İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Marry İle İlgili Cümleler

Türkçe Anlamı: Evlenmek, nikahlanmak

Örnek Cümleler:

  1. I want to marry my partner and start a family. (Ben, partnerimle evlenmek ve aile kurmak istiyorum.)
  2. She decided to marry him after they had been dating for three years. (Üç yıl boyunca flört ettikten sonra, onunla evlenmeye karar verdi.)
  3. He proposed to her on a romantic beach and she said yes to marry him. (Romantik bir sahilde evlenme teklif etti ve o da evlenmeyi kabul etti.)
  4. They are planning to marry in a traditional ceremony next month. (Onlar, gelecek ay geleneksel bir törende evlenmeyi planlıyorlar.)
  5. Marrying him was the best decision she ever made. (Onunla evlenmek, yaptığı en iyi karardı.)
  6. They promised to love, honor and cherish each other until they marry. (Onlar, evlenene kadar birbirlerini seveceklerini, saygı göstereceklerini ve koruyacaklarını söz verdiler.)
  7. She is going to marry the man of her dreams. (O, rüyalarındaki adamla evlenecek.)
  8. Marrying someone just for their money is a bad idea. (Sadece parası için biriyle evlenmek kötü bir fikirdir.)
  9. They had a big argument right before they decided to marry. (Onlar evlenmeden hemen önce büyük bir tartışma yaşadılar.)
  10. He got down on one knee and asked her to marry him. (Bir diz üstü çökerek ona evlenme teklifinde bulundu.)
  11. They are waiting until they finish their studies to marry. (Onlar, evlenmeden önce eğitimlerini tamamlamayı bekliyorlar.)
  12. She always knew she would marry him someday. (O, onunla bir gün evleneceğini her zaman biliyordu.)
  13. They decided to marry in a private ceremony with only close family and friends. (Sadece yakın aile ve arkadaşların katılacağı özel bir törenle evlenmeye karar verdiler.)
  14. Marrying young can be risky, but it worked out well for them. (Genç yaşta evlenmek riskli olabilir, ama onlar için iyi bir sonuç oldu.)
  15. They both knew they wanted to marry each other from the moment they met. (İlk tanıştıkları andan itibaren, birbirleriyle evlenmek istediklerini biliyorlardı.)
  16. Marrying someone from a different culture can be challenging, but also rewarding. (Farklı bir kültürden biriyle evlenmek zorlu olabilir, ama ödüllendirici de olabilir.)
  17. She was hesitant to marry him at first, but eventually realized he

was the one she wanted to spend the rest of her life with. (Önceleri onunla evlenmek konusunda tereddüt etti, ama sonunda hayatının geri kalanını geçirmek istediği kişi olduğunu fark etti.)
18. Marrying for love is always the best reason. (Aşk için evlenmek her zaman en iyi neden olur.)

  1. They had a beautiful wedding ceremony and everyone could see how much they loved each other when they said their vows to marry. (Onların güzel bir düğün töreni vardı ve evlenme sözlerini söylediklerinde herkes ne kadar çok sevdiklerini görebildi.)
  2. Marrying him was a big step, but she was excited to start their new life together. (Onunla evlenmek büyük bir adım oldu, ama birlikte yeni bir hayata başlamaktan heyecan duyuyordu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.