Counterfeit İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Counterfeit İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Counterfeit Nedir?

Counterfeit, sahte ya da taklit anlamına gelir. Özellikle para, marka ürünleri, belgeler, kimlikler ve benzeri şeylerde sıklıkla kullanılan bir terimdir. Sahte veya taklit ürünler, orijinal ürünlere benzemeye çalışırken, genellikle düşük kaliteli malzemeler kullanılarak yapılır.

Örnek Cümleler:

1. She was caught with counterfeit money in her purse. (Cüzdanında sahte para bulundu)
2. Counterfeit goods flood the market every year. (Her yıl piyasaya sahte ürünler sürülüyor)
3. The police seized a large quantity of counterfeit drugs. (Polis, büyük miktarda sahte ilaç ele geçirdi)
4. The counterfeit bills were so realistic that even experts were fooled. (Sahte banknotlar o kadar gerçekçiydi ki uzmanlar bile kandırıldı)
5. The company lost millions of dollars due to counterfeit products. (Şirket, sahte ürünler nedeniyle milyonlarca dolar kaybetti)
6. He was arrested for selling counterfeit designer clothes. (Sahte marka kıyafet satmak suçundan tutuklandı)
7. The counterfeit documents were used to enter the country illegally. (Sahte belgeler, ülkeye yasa dışı yollarla girmek için kullanıldı)
8. Counterfeit currency is a serious problem for many countries. (Sahte para, birçok ülke için ciddi bir sorundur)
9. The company implemented measures to prevent the production of counterfeit goods. (Şirket, sahte ürün üretimini önlemek için önlemler aldı)
10. The counterfeit merchandise was seized at the border. (Sınırda sahte malzemeler ele geçirildi)
11. The artist was accused of selling counterfeit paintings. (Sanatçı, sahte tablolar satmakla suçlandı)
12. The counterfeit passports were sold for a high price on the black market. (Sahte pasaportlar, siyah piyasada yüksek fiyatlarla satıldı)
13. The store owner was unaware that he was selling counterfeit goods. (Mağaza sahibi, sahte ürünler sattığının farkında değildi)
14. The bank refused to accept the counterfeit bills. (Banka, sahte banknotları kabul etmedi)
15. The counterfeit bills were used to buy drugs. (Sahte banknotlar, uyuşturucu satın almak için kullanıldı)
16. The government launched a campaign to combat counterfeit products. (Hükümet, sahte ürünlere karşı bir kampanya başlattı)
17. The counterfeit items were confiscated by customs officials. (Sahte eşyalar gümrük görevlileri tarafından el konuldu)
18. The counterfeit tickets were sold for a fraction of the price of the real ones. (Sahte biletler, gerçek biletlerin bir kısmı fiyatına satıldı)
19. Counterfeit products often lack the quality of the original ones. (Sahte ürün

20. The man was sentenced to prison for producing counterfeit money. (Adam, sahte para üretmekten hapse mahkum edildi)

Türkçe Karşılıklar:

1. She was caught with counterfeit money in her purse. (Cüzdanında sahte para bulundu)
2. Sahte ürünler her yıl piyasayı dolduruyor.
3. Polis, büyük miktarda sahte ilaç ele geçirdi.
4. Sahte banknotlar o kadar gerçekçiydi ki uzmanlar bile kandırıldı.
5. Şirket, sahte ürünler nedeniyle milyonlarca dolar kaybetti.
6. Sahte marka kıyafet satmak suçundan tutuklandı.
7. Sahte belgeler, ülkeye yasa dışı yollarla girmek için kullanıldı.
8. Sahte para, birçok ülke için ciddi bir sorundur.
9. Şirket, sahte ürün üretimini önlemek için önlemler aldı.
10. Sınırda sahte malzemeler ele geçirildi.
11. Sanatçı, sahte tablolar satmakla suçlandı.
12. Sahte pasaportlar, siyah piyasada yüksek fiyatlarla satıldı.
13. Mağaza sahibi, sahte ürünler sattığının farkında değildi.
14. Banka, sahte banknotları kabul etmedi.
15. Sahte banknotlar, uyuşturucu satın almak için kullanıldı.
16. Hükümet, sahte ürünlere karşı bir kampanya başlattı.
17. Sahte eşyalar gümrük görevlileri tarafından el konuldu.
18. Sahte biletler, gerçek biletlerin bir kısmı fiyatına satıldı.
19. Sahte ürünler genellikle orijinallerinin kalitesini taşımaz.
20. Adam, sahte para üretmekten hapse mahkum edildi.