Corral İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Corral İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Corral

Corral, hayvanların güvenli bir şekilde tutulduğu, genellikle ahşap veya metal çitlerle çevrili bir alan anlamına gelir.

Örnek cümleler:

1. The cowboys herded the cattle into the corral. (Kovboylar, sığırları korbana soktu.)
2. The rancher built a corral to keep the horses safe. (Çiftlik sahibi, atları güvende tutmak için bir ahır yaptı.)
3. The sheep were kept in a corral overnight. (Koyunlar gece boyunca bir korbanda tutuldu.)
4. The rodeo clown jumped over the corral fence to escape the bull. (Rodeo palyaçosu, boğadan kaçmak için korbana çitin üzerinden atladı.)
5. The corral was damaged in the storm, and the animals escaped. (Fırtınada korbana hasar verildi ve hayvanlar kaçtı.)
6. The corral was too small for all of the animals to fit inside. (Korbana içinde tüm hayvanlar için çok küçüktü.)
7. The rancher hired a carpenter to build a new corral. (Çiftlik sahibi, yeni bir korbana yapmak için bir marangoz tuttu.)
8. The cowboys repaired the broken corral gate. (Kovboylar, bozuk korbana kapısını tamir ettiler.)
9. The horse kicked the corral fence and broke a board. (At, korbana çitine tekme attı ve bir tahta kırdı.)
10. The bull charged the corral fence and broke through. (Boğa, korbana çitine saldırdı ve içeri girdi.)
11. The corral was located near the barn for easy access. (Korbana kolay erişim için ahırın yakınında yer alıyordu.)
12. The cowboys used lassos to catch the stray cattle outside the corral. (Kovboylar, korbana dışında dolaşan sığırları yakalamak için lasolar kullandı.)
13. The corral was empty because all the animals had been sold. (Korbana tüm hayvanlar satıldığı için boştu.)
14. The corral smelled of hay and manure. (Korbana saman ve gübre kokuyordu.)
15. The rancher painted the corral fence red to match the barn. (Çiftlik sahibi, ahırla uyumlu olması için korbana çitini kırmızıya boyadı.)
16. The cowboys rode their horses around the corral to show off their skills. (Kovboylar, yeteneklerini sergilemek için atlarıyla korbana çevresinde dolaştılar.)
17. The corral was surrounded by rolling hills and green pastures. (Korbana, tepeler ve yeşil otlaklarla çevriliydi.)
18. The rancher installed a water trough in the corral for the animals to drink from. (Çiftlik sahibi, hayvanların içmesi için korbana bir su yatağı taktı.)
19. The cowboys slept in a bunkhouse

near the corral. (Kovboylar, korbana yakın bir barakada uyudular.)
20. The corral was filled with the sounds of mooing cows and bleating sheep. (Korbana, inleyen sığırlar ve meleyen koyunların sesleriyle doluydu.)