Maniac İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Maniac İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Maniac Kelimesinin Anlamı


Maniac kelimesi Türkçe dilinde “manyak, deli, çılgın” gibi anlamlara gelmektedir. Bir kişinin aşırı derecede istekli, hırslı veya saplantılı olması nedeniyle de kullanılabilir.

Örnek Cümleler:


1. He’s a maniac when it comes to cleaning the house. (Ev temizliği konusunda manyak gibi davranıyor.)
2. The maniac driver was going way over the speed limit. (Manyak şoför hız sınırının çok üzerindeydi.)
3. The serial killer was a maniac who enjoyed torturing his victims. (Seri katil, kurbanlarını işkence yapmaktan zevk alan bir manyaktı.)
4. She became a maniac when she found out she got the job. (İşi aldığını öğrendiğinde manyak gibi oldu.)
5. The football fan was a maniac about his team. (Futbol hayranı takımı hakkında manyak gibiydi.)
6. The rock concert was filled with maniac fans. (Rock konseri manyak hayranlarla doluydu.)
7. He’s a maniac for extreme sports like skydiving and bungee jumping. (Skydiving ve bungee jumping gibi ekstrem sporlara manyak gibi düşkün.)
8. The maniac laughter coming from the basement scared me. (Mahzendeki manyakça kahkaha beni korkuttu.)
9. The maniacal villain in the movie was terrifying. (Filmin manyak kötü adamı korkunçtu.)
10. He became a maniac after he lost his job. (İşini kaybettikten sonra manyak gibi davrandı.)
11. The maniacal killer was finally caught by the police. (Manyakça katil sonunda polis tarafından yakalandı.)
12. She’s a maniac when it comes to exercising. (Egzersiz konusunda manyak gibi davranıyor.)
13. The maniacal scientist was determined to prove his theory. (Manyakça bilim adamı teorisini kanıtlamak için kararlıydı.)
14. The maniacal laughter echoed through the empty room. (Manyakça kahkaha boş odada yankılandı.)
15. The maniacal boss made unreasonable demands from his employees. (Manyakça patron, çalışanlarından makul olmayan taleplerde bulundu.)
16. She’s a maniac when it comes to organizing her closet. (Dolabını düzenleme konusunda manyak gibi.)
17. The maniacal clown scared the children at the birthday party. (Manyakça palyaço doğum günü partisinde çocukları korkuttu.)
18. The maniacal laughter coming from the next room made me uneasy. (Komşu odadan gelen manyakça kahkaha beni rahatsız etti.)
19. He’s a maniac about collecting vintage vinyl records. (Eski vinil plaklar toplama konusunda manyak gibi.)
20. The maniacal dictator ruled the country with an iron fist. (Manyakça diktatör ülkeyi demir yumrukla yönetti

Özet


Maniac kelimesi, bir kişinin aşırı derecede istekli, hırslı veya saplantılı olması nedeniyle kullanılan bir sıfat olarak tanımlanabilir. Ayrıca, deli, manyak ve çılgın gibi anlamlara da gelir. İşte bu kelimeyi içeren örnek cümleler:

  1. He’s a maniac when it comes to cleaning the house.
    (Ev temizliği konusunda manyak gibi davranıyor.)

  2. The maniac driver was going way over the speed limit.
    (Manyak şoför hız sınırının çok üzerindeydi.)

  3. The serial killer was a maniac who enjoyed torturing his victims.
    (Seri katil, kurbanlarını işkence yapmaktan zevk alan bir manyaktı.)

  4. She became a maniac when she found out she got the job.
    (İşi aldığını öğrendiğinde manyak gibi oldu.)

  5. The football fan was a maniac about his team.
    (Futbol hayranı takımı hakkında manyak gibiydi.)

  6. The rock concert was filled with maniac fans.
    (Rock konseri manyak hayranlarla doluydu.)

  7. He’s a maniac for extreme sports like skydiving and bungee jumping.
    (Skydiving ve bungee jumping gibi ekstrem sporlara manyak gibi düşkün.)

  8. The maniac laughter coming from the basement scared me.
    (Mahzendeki manyakça kahkaha beni korkuttu.)

  9. The maniacal villain in the movie was terrifying.
    (Filmin manyak kötü adamı korkunçtu.)

  10. He became a maniac after he lost his job.
    (İşini kaybettikten sonra manyak gibi davrandı.)

  11. The maniacal killer was finally caught by the police.
    (Manyakça katil sonunda polis tarafından yakalandı.)

  12. She’s a maniac when it comes to exercising.
    (Egzersiz konusunda manyak gibi davranıyor.)

  13. The maniacal scientist was determined to prove his theory.
    (Manyakça bilim adamı teorisini kanıtlamak için kararlıydı.)

  14. The maniacal laughter echoed through the empty room.
    (Manyakça kahkaha boş odada yankılandı.)

  15. The maniacal boss made unreasonable demands from his employees.
    (Manyakça patron, çalışanlarından makul olmayan taleplerde bulundu.)

  16. She’s a maniac when it comes to organizing her closet.
    (Dolabını düzenleme konusunda manyak gibi.)

  17. The maniacal clown scared the children at the birthday party.
    (Manyakça palyaço doğum günü partisinde çocukları korkuttu.)

  18. The maniacal laughter coming from the next room made me uneasy.
    (Komşu odadan gelen manyakça kahkaha beni rahatsız etti.)

  19. He’s a maniac about collecting vintage vinyl records.
    (Eski vinil plaklar toplama konusunda manyak gibi.)

  20. The maniacal dictator ruled the country with an iron fist.
    (Manyakça diktatör ülkeyi demir yumrukla yönetti.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.