Contrivance İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Contrivance
İngilizce Anlamı: a plan or scheme, especially one that is cunning or designed to deceive
(Türkçe Anlamı: özellikle kurnaz veya aldatıcı olması amaçlanan bir plan veya düzenleme)
Örnek Cümleler:
- He came up with a contrivance to cheat on the test. (Sınavda kopya çekmek için bir düzenleme buldu.)
- The contrivance of the company’s marketing strategy was impressive. (Şirketin pazarlama stratejisinin düzenlenmesi etkileyiciydi.)
- The detective saw through the criminal’s contrivance. ( Dedektif suçlunun düzenlemesini çözdü.)
- She used a contrivance to avoid paying her taxes. ( Vergilerini ödemekten kaçınmak için bir düzenleme yaptı.)
- The contrivance of the magician’s tricks was fascinating. (Sihirbazın numaralarının düzenlenmesi büyüleyiciydi.)
- The new software is a contrivance to increase productivity. (Yeni yazılım, üretkenliği artırmak için bir düzenlemedir.)
- The contrivance of the plan was so elaborate that it took months to execute. (Planın düzenlemesi o kadar karmaşıktı ki uygulamak aylar sürdü.)
- The contrivance of the heist was well-planned and executed flawlessly. (Soygunun düzenlenmesi iyi planlanmış ve hatasız bir şekilde gerçekleştirilmiştir.)
- The contrivance of the scam fooled many people. (Dolandırıcılığın düzenlenmesi birçok insanı kandırdı.)
- The contrivance of the experiment was ingenious. (Deneyin düzenlenmesi dahi bir çalışmaydı.)
- The contrivance of the new device revolutionized the industry. (Yeni cihazın düzenlenmesi endüstriyi devrim yarattı.)
- The contrivance of the plan was risky, but it paid off. (Planın düzenlenmesi riskliydi, ama sonuçta başarılı oldu.)
- The contrivance of the movie’s plot kept the audience on the edge of their seats. (Filmin senaryosunun düzenlemesi, seyirciyi heyecanlandırdı.)
- The contrivance of the con artist’s scheme was impressive. (Dolandırıcının düzenlemesi etkileyiciydi.)
- The contrivance of the new invention was groundbreaking. (Yeni icadın düzenlenmesi çığır açıcıydı.)
- The contrivance of the business model was unique and successful. (İş modelinin düzenlenmesi benzersiz ve başarılıydı.)
- The contrivance of the plan was so complex that it required a team of experts to execute. (Planın düzenlenmesi o kadar karmaşıktı ki uygulamak için bir uzman ekibe ihtiyaç vardı.)
- The contrivance of the scam was exposed by an investigative journalist. (Dolandırıcılığın düzenlemesi
- The contrivance of the scam was exposed by an investigative journalist. (Dolandırıcılığın düzenlemesi, bir araştırmacı gazeteci tarafından ortaya çıkarıldı.)
- The contrivance of the plan required a lot of attention to detail. (Planın düzenlenmesi, detaylara dikkat göstermeyi gerektirdi.)
- The contrivance of the proposal was well-received by the board members. (Teklifin düzenlenmesi, yönetim kurulu üyeleri tarafından iyi karşılandı.)
Hemen Yorum Yaz