Lunch İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Lunch İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Lunch İle İlgili Cümleler

Türkçe Anlamı: Öğle yemeği

  1. I usually have a sandwich for lunch. (Öğle yemeği için genellikle bir sandviç yerim.)
  2. What would you like to have for lunch? (Öğle yemeği için ne istersin?)
  3. Let’s go out for lunch today. (Bugün öğle yemeği için dışarı çıkalım.)
  4. He always brings his own food for lunch. (O her zaman öğle yemeği için kendi yemeğini getirir.)
  5. I’m starving. When is lunch ready? (Açlıktan ölüyorum. Öğle yemeği ne zaman hazır olacak?)
  6. She forgot to bring her lunch today. (O bugün öğle yemeği için yemeğini getirmeyi unuttu.)
  7. I’m going to grab a quick lunch before my meeting. (Toplantımdan önce hızlı bir öğle yemeği alacağım.)
  8. He always eats his lunch at his desk. (O her zaman öğle yemeğini masasında yer.)
  9. The cafeteria serves a variety of foods for lunch. (Kafeterya öğle yemeği için çeşitli yiyecekler sunar.)
  10. I’m trying to eat healthier, so I packed a salad for lunch. (Daha sağlıklı beslenmeye çalışıyorum, bu yüzden öğle yemeği için bir salata hazırladım.)
  11. She usually takes a nap after lunch. (O genellikle öğle yemeğinden sonra bir şekerleme yapar.)
  12. The office provides free lunch every Friday. (Ofis her Cuma ücretsiz öğle yemeği sağlar.)
  13. He’s on a strict diet, so he brought his own lunch. (O sıkı bir diyet yapıyor, bu yüzden kendi öğle yemeğini getirdi.)
  14. We decided to have lunch at the new restaurant down the street. (Sokağın aşağısındaki yeni restoranda öğle yemeği yemeye karar verdik.)
  15. I need to make a lunch reservation for next week
  1. The school provides free lunch for students who qualify for the program. (Okul, programdan yararlanan öğrenciler için ücretsiz öğle yemeği sağlar.)
  2. She’s allergic to nuts, so she needs to be careful when choosing her lunch. (O, fındık alerjisi var, bu yüzden öğle yemeği seçerken dikkatli olması gerekiyor.)
  3. The company ordered lunch for everyone during the meeting. (Şirket toplantı sırasında herkes için öğle yemeği sipariş etti.)
  4. We had a delicious lunch at the Italian restaurant yesterday. (Dün İtalyan restoranında lezzetli bir öğle yemeği yedik.)
  5. She’s a vegetarian, so she usually brings her own lunch to work. (O bir vejetaryen olduğu için genellikle işe kendi öğle yemeğini getirir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.