Lunch İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Lunch İle İlgili Cümleler
Türkçe Anlamı: Öğle yemeği
- I usually have a sandwich for lunch. (Öğle yemeği için genellikle bir sandviç yerim.)
- What would you like to have for lunch? (Öğle yemeği için ne istersin?)
- Let’s go out for lunch today. (Bugün öğle yemeği için dışarı çıkalım.)
- He always brings his own food for lunch. (O her zaman öğle yemeği için kendi yemeğini getirir.)
- I’m starving. When is lunch ready? (Açlıktan ölüyorum. Öğle yemeği ne zaman hazır olacak?)
- She forgot to bring her lunch today. (O bugün öğle yemeği için yemeğini getirmeyi unuttu.)
- I’m going to grab a quick lunch before my meeting. (Toplantımdan önce hızlı bir öğle yemeği alacağım.)
- He always eats his lunch at his desk. (O her zaman öğle yemeğini masasında yer.)
- The cafeteria serves a variety of foods for lunch. (Kafeterya öğle yemeği için çeşitli yiyecekler sunar.)
- I’m trying to eat healthier, so I packed a salad for lunch. (Daha sağlıklı beslenmeye çalışıyorum, bu yüzden öğle yemeği için bir salata hazırladım.)
- She usually takes a nap after lunch. (O genellikle öğle yemeğinden sonra bir şekerleme yapar.)
- The office provides free lunch every Friday. (Ofis her Cuma ücretsiz öğle yemeği sağlar.)
- He’s on a strict diet, so he brought his own lunch. (O sıkı bir diyet yapıyor, bu yüzden kendi öğle yemeğini getirdi.)
- We decided to have lunch at the new restaurant down the street. (Sokağın aşağısındaki yeni restoranda öğle yemeği yemeye karar verdik.)
- I need to make a lunch reservation for next week
- The school provides free lunch for students who qualify for the program. (Okul, programdan yararlanan öğrenciler için ücretsiz öğle yemeği sağlar.)
- She’s allergic to nuts, so she needs to be careful when choosing her lunch. (O, fındık alerjisi var, bu yüzden öğle yemeği seçerken dikkatli olması gerekiyor.)
- The company ordered lunch for everyone during the meeting. (Şirket toplantı sırasında herkes için öğle yemeği sipariş etti.)
- We had a delicious lunch at the Italian restaurant yesterday. (Dün İtalyan restoranında lezzetli bir öğle yemeği yedik.)
- She’s a vegetarian, so she usually brings her own lunch to work. (O bir vejetaryen olduğu için genellikle işe kendi öğle yemeğini getirir.)
Hemen Yorum Yaz