Contravene İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Contravene İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Contravene

Contravene, bir kurala veya yasaya karşı gelmek veya ihlal etmek anlamına gelir.

Örnek cümleler:

  1. She contravened the company’s policy by using her personal phone during work hours. (Şirket politikasını çalışma saatleri içinde kişisel telefonunu kullanarak ihlal etti.)
  2. It is illegal to contravene traffic laws. (Trafik kurallarına karşı gelmek yasa dışıdır.)
  3. The defendant is accused of contravening the terms of their probation. (Sanık şartlı tahliye şartlarını ihlal etmekle suçlanıyor.)
  4. The new law is designed to prevent companies from contravening environmental regulations. (Yeni yasa, şirketlerin çevre düzenlemelerini ihlal etmesini önlemek için tasarlandı.)
  5. The athlete was found to have contravened the doping regulations. (Sporcu doping yönetmeliklerini ihlal ettiği tespit edildi.)
  6. Failure to comply with the safety regulations can result in contravening the law. (Güvenlik yönetmeliklerine uymamak yasa ihlaliyle sonuçlanabilir.)
  7. The teacher warned the students not to contravene the school’s dress code. (Öğretmen, öğrencilere okulun kıyafet kodunu ihlal etmemeleri konusunda uyardı.)
  8. The company was fined for contravening consumer protection laws. (Şirket, tüketici koruma yasalarını ihlal ettiği için para cezasına çarptırıldı.)
  9. The politician was accused of contravening ethical standards in his campaign. (Politikacı, kampanyasında etik standartları ihlal etmekle suçlandı.)
  10. The contract clearly states that any attempt to contravene its terms will result in legal action. (Sözleşme, şartlarını ihlal etmeye yönelik herhangi bir girişimin yasal işleme tabi olacağını açıkça belirtmektedir.)
  11. The company was found guilty of contravening antitrust laws. (Şirket, rekabeti engellemeye yönelik yasaları ihlal ettiği suçunu işledi.)
  12. The doctor was reprimanded for contravening medical ethics. (Doktor, tıbbi etikleri ihlal ettiği için azarlandı.)
  13. The employee was fired for contravening the company’s non-disclosure agreement. (Çalışan, şirketin gizlilik anlaşmasını ihlal ettiği için işten çıkarıldı.)
  14. The union accused the company of contravening labor laws. (Sendika, şirketin çalışma yasalarını ihlal ettiğini iddia etti.)
  15. The company was found to have contravened environmental regulations by dumping toxic waste into the river. (Şirket, toksik atıkları nehre dökerek çevre düzenlemelerini ihlal ettiği tespit edildi.)
  16. The player was suspended for contravening the league’s

disciplinary rules. (Oyuncu, lig disiplin kurallarını ihlal ettiği için askıya alındı.)
17. The police officer was found guilty of contravening the code of conduct. (Polis memuru, davranış kurallarını ihlal ettiği suçunu işledi.)

  1. The construction company was fined for contravening safety regulations on the job site. (İnşaat şirketi, iş sahasındaki güvenlik düzenlemelerini ihlal ettiği için para cezasına çarptırıldı.)
  2. The company was sued for contravening copyright laws. (Şirket, telif hakları yasalarını ihlal ettiği için dava edildi.)
  3. The athlete was banned from competition for two years for contravening anti-doping regulations. (Sporcu, doping yönetmeliklerini ihlal ettiği için iki yıl boyunca yarışmalardan men edildi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.