Conspirator İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Conspirator İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Conspirator (Komplolayıcı)

Conspirator, bir komplonun oluşturulmasında, organize edilmesinde veya uygulanmasında yer alan kişiyi ifade eder.

Örnek cümleler:

  1. The conspirator was arrested for planning the assassination of the prime minister. (Komplolayıcı, başbakanın suikastını planladığı için tutuklandı.)
  2. The conspirators met in secret to plan their next move. (Komplolayıcılar, bir sonraki hamlelerini planlamak için gizlice buluştular.)
  3. The police are investigating the conspirators involved in the robbery. (Polis, soygunla ilgili komplolayıcılara soruşturma açıyor.)
  4. The conspirator was able to evade the authorities for months before being caught. (Komplolayıcı, yakalanmadan önce aylarca yetkililerden kaçmayı başardı.)
  5. The conspirators were charged with treason and sentenced to life in prison. (Komplolayıcılar, vatana ihanet suçlamasıyla ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.)
  6. The conspirator confessed to his involvement in the plot to overthrow the government. (Komplolayıcı, hükümeti devirmek için yapılan plana dahil olduğunu itiraf etti.)
  7. The conspirators hoped to disrupt the election by spreading false information. (Komplolayıcılar, yanlış bilgi yayarak seçimleri engellemeyi umdular.)
  8. The conspirator used his position of power to manipulate the outcome of the trial. (Komplolayıcı, duruşmanın sonucunu manipüle etmek için gücünü kullandı.)
  9. The conspirators plotted to steal the crown jewels from the palace. (Komplolayıcılar, saraydan taç mücevherlerini çalmak için komplo kurdu.)
  10. The conspirator was a key player in the illegal drug trade. (Komplolayıcı, yasa dışı uyuşturucu ticaretinde önemli bir rol oynuyordu.)
  11. The conspirators were caught on tape discussing their plans to commit fraud. (Komplolayıcılar, sahtekarlık yapma planlarını konuşurken kaydedildiler.)
  12. The conspirator was the mastermind behind the bank robbery. (Komplolayıcı, banka soygununun kilit figürüydü.)
  13. The conspirators used encrypted messages to communicate with each other. (Komplolayıcılar, birbirleriyle iletişim kurmak için şifrelenmiş mesajlar kullandılar.)
  14. The conspirator bribed government officials to secure the contract. (Komplolayıcı, sözleşmeyi güvence altına almak için hükümet yetkililerine rüşvet verdi.)
  15. The conspirators planned to sabotage the peace talks between the two countries. (Komplolayıcılar, iki ülke arasındaki barış görüşmelerini sabote etmek için plan yaptılar.)
  16. The conspirator was a hacker who infiltrated the government’s computer system. (Komplolayıcı, hükümet

bilgisayar sistemine sızan bir hackerdı.)
17. The conspirators were caught red-handed trying to smuggle weapons into the country. (Komplolayıcılar, silah kaçırmaya çalışırken suçüstü yakalandılar.)

  1. The conspirator was a double agent who worked for both sides. (Komplolayıcı, her iki taraf için de çalışan çifte ajan idi.)
  2. The conspirators were part of a larger criminal organization that operated across multiple countries. (Komplolayıcılar, birden fazla ülkede faaliyet gösteren daha büyük bir suç örgütünün parçasıydı.)
  3. The conspirator was sentenced to death for his role in the assassination plot. (Komplolayıcı, suikast planındaki rolü nedeniyle ölüm cezasına çarptırıldı.)

(Türkçe karşılıklarını kalın olarak yazdık.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.