Conspiratorial İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Conspiratorial İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Conspiratorial Nedir?

Conspiratorial, Türkçe’de “komplolarla ilgili” anlamına gelir. Bu kelime, bir komplo teorisi, gizli planlar veya sinsi amaçlarla ilgili olan herhangi bir şeyi ifade etmek için kullanılabilir.

Örnek Cümleler:

1. The conspiratorial group met in a secret location to discuss their plans.

   (Türkçe: Komplo kurmak isteyen grup, planlarını tartışmak için gizli bir yerde buluştu.)

2. She was convinced that the government was involved in a conspiratorial plot to control the population.

   (Türkçe: Hükümetin, nüfusu kontrol etmek için komplo kurduğuna inanmıştı.)

3. There is no evidence to support the conspiratorial claims made by the extremist group.

   (Türkçe: Aşırılıkçı grup tarafından yapılan komplo iddialarını destekleyecek hiçbir kanıt yok.)

4. The journalist was accused of spreading conspiratorial theories about the pandemic.

   (Türkçe: Gazeteci, pandemi hakkında komplo teorileri yaymakla suçlandı.)

5. Some people believe that the moon landing was a conspiratorial hoax.

   (Türkçe: Bazı insanlar, Ay’a inişin bir komplo olduğuna inanıyorlar.)

6. The conspiratorial plot was uncovered by the authorities before it could be carried out.

   (Türkçe: Komplo, gerçekleştirilmeden önce yetkililer tarafından ortaya çıkarıldı.)

7. She spent hours researching conspiratorial theories on the internet.

   (Türkçe: İnternette komplo teorileri araştırmak için saatlerini harcadı.)

8. The conspiratorial group believed that they were fighting against a corrupt government.

   (Türkçe: Komplo kurmak isteyen grup, yolsuz bir hükümete karşı savaştıklarına inanıyordu.)

9. He was dismissed from his job for spreading conspiratorial ideas in the workplace.

   (Türkçe: İş yerinde komplo fikirlerini yaydığı için işinden kovuldu.)

10. The police were investigating a possible conspiratorial link between the two suspects.

    (Türkçe: Polis, iki şüpheli arasında olası bir komplo bağı araştırıyordu.)

11. Conspiratorial thinking can lead to paranoia and mistrust of others.

    (T

    ürkçe: Komplo düşüncesi, paranoya ve diğer insanlara karşı güvensizliğe neden olabilir.)

12. The politician was accused of being part of a conspiratorial group that was plotting to overthrow the government.

    (Türkçe: Siyasetçi, hükümeti devirmek için komplo kuran bir gruba dahil olmakla suçlandı.)

13. Conspiratorial rumors were spreading throughout the town, causing fear and panic among the residents.

    (Türkçe: Komplo söylentileri, kasaba genelinde yayılıyor ve sakinler arasında korku ve panik yaratıyor.)

14. Some people believe that the Illuminati is a powerful and conspiratorial organization that controls the world.

    (Türkçe: Bazı insanlar, Illuminati’nin dünyayı kontrol eden güçlü bir komplo örgütü olduğuna inanıyorlar.)

15. The conspiratorial group had a plan to sabotage the upcoming election.

    (Türkçe: Komplo kurmak isteyen grup, yaklaşan seçimleri sabote etmek için bir planları vardı.)

16. Conspiratorial thinking often involves creating elaborate and far-fetched theories to explain events.

    (Türkçe: Komplo düşüncesi, olayları açıklamak için karmaşık ve mantıksız teoriler oluşturmayı içerir.)

17. Many people dismiss conspiratorial theories as nonsense and refuse to entertain them.

    (Türkçe: Birçok insan, komplo teorilerini saçmalık olarak reddeder ve onlarla ilgilenmezler.)

18. The conspiratorial group was caught on surveillance cameras planning their next move.

    (Türkçe: Komplo kurmak isteyen grup, bir sonraki hamlelerini planladıkları sırada gözetim kameraları tarafından yakalandılar.)

19. Conspiratorial behavior can often lead to legal consequences and imprisonment.

    (Türkçe: Komplo davranışları genellikle yasal sonuçlara ve hapis cezasına neden olabilir.)