Confession İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Confession İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Confession

Confession kelimesi Türkçe’de itiraf anlamına gelir. Kişinin bir suçunu veya bir hatasını açıkça kabul ettiği anlamda kullanılır.

Örnek cümleler:

1. In confession, I must admit that I didn’t study enough for the exam. (İtiraf ediyorum, sınava yeterince çalışmadım.)
2. She made a confession about stealing from the store. (Mağazadan çalmakla ilgili bir itirafta bulundu.)
3. He went to the priest to make a confession. (Pederle görüşüp itiraf etmek için kiliseye gitti.)
4. After his confession, the judge sentenced him to five years in prison. (İtirafından sonra, hakim onu beş yıl hapis cezasına çarptırdı.)
5. She felt relieved after making her confession to her friend. (Arkadaşına itiraf ettikten sonra rahatladı.)
6. He made a confession to the police about the robbery. (Soygunla ilgili polise bir itirafta bulundu.)
7. She refused to make a confession about the incident. (Olayla ilgili bir itiraf yapmayı reddetti.)
8. His confession shocked everyone in the courtroom. (İtirafı mahkeme salonundaki herkesi şok etti.)
9. She made a confession to her husband about her affair. (Eşine ilişkisi hakkında bir itirafta bulundu.)
10. After his confession, he felt like a weight had been lifted off his shoulders. (İtirafından sonra, üzerindeki bir ağırlığın kalkmış gibi hissetti.)
11. The suspect’s confession led to the discovery of the murder weapon. (Şüphelinin itirafları cinayet silahının bulunmasına yol açtı.)
12. The priest listened patiently as the man made his confession. (Adam itirafını yaparken rahip sabırla dinledi.)
13. She made a confession to her parents about her drug addiction. (Uyuşturucu bağımlılığı hakkında ailesine bir itirafta bulundu.)
14. His confession was met with forgiveness and understanding. (İtirafı bağışlama ve anlayışla karşılandı.)
15. She was afraid to make a confession to her boss about her mistake. (Patronuna hatası hakkında bir itiraf

    yapmaktan korkuyordu.)

16. His confession helped to clear the innocent man who had been wrongly accused. (İtirafı, yanlışlıkla suçlanan masum adamın aklanmasına yardımcı oldu.)
17. She made a confession to her therapist about her struggles with anxiety. (Terapistine anksiyete ile mücadele etme konusunda bir itirafda bulundu.)
18. His confession was the first step towards his journey of recovery. (İtirafı, iyileşme yolculuğu için ilk adımdı.)
19. She couldn’t keep her confession to herself any longer and decided to tell her best friend. (Artık itirafını kendinde saklayamazdı ve en iyi arkadaşına anlattı.)
20. His confession caused him to lose the trust of his colleagues. (İtirafı, meslektaşlarının güvenini kaybetmesine neden oldu.)