Condescending İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Condescending İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Condescending Nedir?

Condescending, aşağılayıcı, küçümseyici ve üstten bakan anlamlarına gelen bir İngilizce kelime ve davranıştır. Bir kişinin kendisini diğerlerinden daha üstün ve bilgili hissederek, diğerlerini küçümsemesi ve aşağılaması anlamında kullanılır. Bu davranış, karşıdaki kişinin kendisini küçük hissetmesine neden olabilir.

Örnek Cümleler:

1. She has a condescending attitude towards her colleagues. (O, meslektaşlarına karşı küçümseyici bir tavır sergiliyor.)
2. The boss spoke to me in a condescending tone. (Patronum bana aşağılayıcı bir tonla konuştu.)
3. His condescending remarks made me feel inferior. (Onun küçümseyici yorumları beni aşağılık hissettirdi.)
4. She always talks down to her subordinates. (O, her zaman astlarına küçümseyici bir şekilde konuşur.)
5. He rolled his eyes at me in a condescending manner. (O, bana aşağılayıcı bir şekilde gözlerini devirdi.)
6. The condescending tone in her voice was hard to ignore. (Onun sesindeki küçümseyici tonu görmezden gelmek zordu.)
7. The condescending behavior of the salesperson turned off many customers. (Satıcının küçümseyici davranışı birçok müşteriyi uzaklaştırdı.)
8. He made a condescending comment about my intelligence. (Benim zekamla ilgili aşağılayıcı bir yorum yaptı.)
9. The condescending way he spoke to me made me feel small. (Bana konuşma şekli beni küçük hissettirdi.)
10. She always treats interns with a condescending attitude. (O, stajyerlere her zaman küçümseyici bir tavırla davranır.)
11. His condescending behavior towards women is unacceptable. (Kadınlara karşı sergilediği küçümseyici davranış kabul edilemez.)
12. She gave me a condescending pat on the back. (Bana küçümseyici bir şekilde sırtımı sıvazladı.)
13. His condescending remarks about my job made me feel undervalued. (Benim işimle ilgili yaptığı küçümseyici yorumlar beni değersiz hissettirdi.)
14. The condescending tone in his email was uncalled for. (Onun e-postasındaki küçümseyici ton gereksizdi.)
15. She made a condescending comment about my outfit. (Benim kıyafetimle ilgili aşağılayıcı bir yorum yaptı.)
16. The condescending way he talked to the customer was rude. (Müşteriye karşı konuşma şekli kaba ve küçümseyiciydi.)
17. She gave a condescending smirk when I asked a question. (Ben bir soru sorduğumda küçümseyici bir sırıtış attı.)
18. The con

descending attitude of the professor towards his students was discouraging. (Profesörün öğrencilere karşı sergilediği küçümseyici tutum moral bozucuydu.)
19. His condescending behavior towards people from different backgrounds is a sign of ignorance. (Farklı arka planlardan gelen insanlara karşı sergilediği küçümseyici davranış cehaletin bir işaretidir.)

20. She always speaks in a condescending manner when she thinks she knows more than others. (O, kendinden başka kimse bilmiyormuş gibi davrandığında her zaman küçümseyici bir şekilde konuşur.)

1. O, meslektaşlarına karşı küçümseyici bir tavır sergiliyor.
2. Patronum bana aşağılayıcı bir tonla konuştu.
3. Onun küçümseyici yorumları beni aşağılık hissettirdi.
4. O, her zaman astlarına küçümseyici bir şekilde konuşur.
5. O, bana aşağılayıcı bir şekilde gözlerini devirdi.
6. Onun sesindeki küçümseyici tonu görmezden gelmek zordu.
7. Satıcının küçümseyici davranışı birçok müşteriyi uzaklaştırdı.
8. Benim zekamla ilgili aşağılayıcı bir yorum yaptı.
9. Bana konuşma şekli beni küçük hissettirdi.
10. O, stajyerlere her zaman küçümseyici bir tavırla davranır.
11. Kadınlara karşı sergilediği küçümseyici davranış kabul edilemez.
12. Bana küçümseyici bir şekilde sırtımı sıvazladı.
13. Benim işimle ilgili yaptığı küçümseyici yorumlar beni değersiz hissettirdi.
14. Onun e-postasındaki küçümseyici ton gereksizdi.
15. Benim kıyafetimle ilgili aşağılayıcı bir yorum yaptı.
16. Müşteriye karşı konuşma şekli kaba ve küçümseyiciydi.
17. Ben bir soru sorduğumda küçümseyici bir sırıtış attı.
18. Profesörün öğrencilere karşı sergilediği küçümseyici tutum moral bozucuydu.
19. Farklı arka planlardan gelen insanlara karşı sergilediği küçümseyici davranış cehaletin bir işaretidir.
20. O, kendinden başka kimse bilmiyormuş gibi davrandığında her zaman küçümseyici bir şekilde konuşur.