Condescension İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Condescension İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Condescension, Türkçe karşılığıyla küçümseme, başkalarını hor görme veya aşağılama anlamına gelir. Bu tür bir davranış genellikle insanlar arasındaki iletişimde hoş karşılanmaz ve olumsuz bir etki bırakır.

Örnek cümleler:

  1. I’m sorry, I didn’t realize you were so uninformed about this topic. (Üzgünüm, bu konuda bu kadar bilgisiz olduğunuzu fark etmemiştim.)
  2. You really don’t understand what I’m saying, do you? Let me explain it again in simpler terms. (Gerçekten ne demek istediğimi anlamıyorsun, öyle değil mi? Sana daha basit bir şekilde açıklayayım.)
  3. Oh, bless your heart, you’re trying to contribute to the discussion. But, you clearly have no idea what you’re talking about. (Aaa, ne tatlısın sen de, tartışmaya katkıda bulunmaya çalışıyorsun. Ama açıkça ne konuştuğun hakkında hiçbir fikrin yok.)
  4. Don’t worry, you’ll understand when you get older. (Endişelenme, büyüdüğünde anlayacaksın.)
  5. Let me educate you on this topic, since you seem to be lacking in knowledge. (Bu konuda sana eğitim vereyim, çünkü bilgin eksik gibi görünüyor.)
  6. It’s cute how you think you’re contributing to the project, but you’re really just slowing us down. (Proje için katkıda bulunduğunu düşünmen ne kadar tatlı, ama gerçekte bizi yavaşlatıyorsun.)
  7. I’m not sure if you’re aware, but your idea is completely impractical. (Farkında olup olmadığınızdan emin değilim, ama fikriniz tamamen pratik değil.)
  8. I don’t think you quite understand the complexity of the situation. (Durumun karmaşıklığını tam olarak anlamadığınızı düşünüyorum.)
  9. It’s okay, I don’t expect you to comprehend this level of intellectual discourse. (Tamam, bu düzeydeki entelektüel tartışmayı anlamanızı beklemiyorum.)
  10. I hate to break it to you, but you’re not as knowledgeable as you think you are. (Sana bunu söylemekten hoşlanmıyorum, ama düşündüğünden daha bilgili değilsin.)
  11. Your contribution to this project is appreciated, but let’s leave the important decisions to the professionals. (Proje için katkınız takdir ediliyor, ama önemli kararları profesyonellere bırakalım.)
  1. I’m sorry, I didn’t realize you needed things spelled out for you. (Üzgünüm, sana her şeyi harf harf söylemem gerektiğinin farkında değildim.)
  2. You’re entitled to your opinion, but it’s clear you haven’t done enough research on the topic. (Fikrinize saygı duyuyorum, ama konu hakkında yeterince araştırma yapmadığınız açık.)
  3. Your suggestion is sweet, but it’s just not feasible. (Öneriniz tatlı, ama gerçekleştirilebilir değil.)
  4. I’m sorry, I didn’t realize you needed everything explained to you like you’re five. (Üzgünüm, her şeyi beş yaşındaki gibi açıklanması gerektiğini fark etmemiştim.)
  5. You have a lot to learn, but don’t worry, I’ll teach you. (Öğrenecek çok şeyin var, ama endişelenme, seni öğreteceğim.)
  6. It’s so cute that you think you know everything. (Her şeyi bildiğini düşünmen ne kadar tatlı.)
  7. I don’t think you quite grasp the concept here. (Burada kavramı tam olarak anlamadığınızı düşünüyorum.)
  8. Your idea is great, but let’s leave the execution to the professionals. (Fikriniz harika, ama uygulamayı profesyonellere bırakalım.)
  9. I’m sorry, I don’t have time to explain everything to you in detail. Maybe you should do some research on your own. (Üzgünüm, her şeyi detaylı bir şekilde açıklamak için zamanım yok. Belki kendin araştırma yapmalısın.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.